SON DAKİKA
Hava Durumu

Açtın gabayit, örttün gabayit…

Yazının Giriş Tarihi: 11.05.2015 16:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.05.2015 16:15
Merhaba.

Şehir Medya’da haftalık yazı yazmam için teklif aldığım günden beridir şunu düşünüyorum:

Beni tanıyanlar bilir, ağzımın/ klavyemin ayarı yoktur. Bu klavye ayarı ile haftalık yazı yazılır mı?

Neyse ki bu hafta yazacağım konuda antrenmanlıyım. İlerleyen haftalarda ne olur, bilemem. Ortaya nasıl bir şey çıkacağını hep beraber göreceğiz.

İlk yazıya yukarıdaki başlığı koymama sebep olan üç tane olay yaşandı bir hafta içinde:

İstanbul’da düzenlenen bir moda defilesine katılan başörtülü hanımların ‘Süslüman’ diye takdim edilmesi. https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10153297436704932&set=pb.521324931.-2207520000.1431234505.&type=3&theater

 

Mehmet Şevket Eygi’nin ‘Müslüman hanım nasıl olmalı’ başlıklı 27 maddelik yazısı. https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10153301057194932&set=pb.521324931.-2207520000.1431234505.&type=3&theater

 

Müslüman hanımların nasıl olması gerektiğine karşı yazdığım ve arkadaşlarımın da katkı sunduğu ‘Müslüman beyefendi nasıl olmalı’ yazım.

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10153302243949932&set=pb.521324931.-2207520000.1431236863.&type=3&theater

 

Kendimi bildim bileli bu ülkede Müslüman kadının örtünmesi/ örtünmemesi/ örtünme biçimi (tesettür) bir tartışma/ kavga konusudur. (Hatta ben bu yazıyı yazarken youtube’tan Kenan Evren için Ozan Arif’in yaptığı şarkıyı dinliyordum. O bitince peşinden geçmişte –Takdir-i Youtubi-- bazı tv proğramlarında yapılan başörtüsü / Humeyni, Atatürk sevgisi… tartışmaları  (afkurmaları- Karadeniz ağzı ile)) kendiliğinden devreye girdi. Sanırım internet tanrılarının tüm ilgilerimizi, gündemlerimizi takip ettiklerine dair komplo teorilerine inanmaya başlayacağım. Bu tartışmaları/ kavgaları yeniden hatırlamış ta oldum. Aslında bunları unutmuyoruz ve de unutmamalıyız. Ve de unutmamakta da haklıyız. Dinlerken şunu düşündüm: Bu memlekette geçmişte çok ‘entelektüel mal’ yaşadı. Ve Bu ‘mal’lar hala köşe başlarında konuşabilecek kadar yüzsüzler…) Kemalist, faşist, jakoben, tek tipçi zihniyet kadının nerede nasıl giyinmesi/ giyinmemesi gerektiği ile ilgili sınırlar çiziyor, okullarda öğrenim hakkını ellerinden alıyor, çalışma hayatından uzak tutuyor.. ve bunu devletin silahlı/ silahsız tüm bürokrasisini de işin içine katacak şekilde bir çatışma konusu yapıyordu…

 

Müslüman kadınlar tesettür konusunun Kemalist zihniyetin yasakladığı boyutu ile mücadele edip soylu bir özgürlük savaşı verirken, bir yandan da Müslüman alimlerden/ vaizlerden/ kanaat önderlerinin bazılarından çok ta gündeme almaya fırsat bulamadıkları/ sorun edemedikleri başka bir müdahale gelmekteydi.
İmam hatip yıllarımda dinlediğim Rahmetli bir hocanın, hamama giden kadınların diğer kadınlarla zina ettiği, başka kadının avret mahalline bakan kadınla birlikte olan erkeğin  karısının gözündeki kadınla zina etmiş sayıldığı, saçlarını deve hörgücü gibi (topuz yaparak) örten hanımların aslında çıplak oldukları, pantolon giyen kadınların davetkarlığı/ iffetsizliği.. ne dair sesini çatlatırcasına yaptığı vaazlar… (tesettürsüz kadınlar için söylediği nefret söylemi sayılabilecek şeyleri söylemeye gerek yok)

 

‘Geleceği kuran anneler’ gibi konularda Müslüman hanımlara ahkam kesmek gibi bir misyon yüklenen ve hamile kadınların sokağa çıkmasının ‘terbiyesizlik’ olduğunu söyleyen ‘uzman’lar, ‘kadınsal gelişimciler’…

 

Çalışan kadının fuhuş potansiyeli/ riski taşıdığından dem vuran ‘sosyal doku’cu mollalar…

 

Kendilerine bağlı sayfalarda yanlış örtünme capsları paylaşıp, tesettüre uymadığını düşündükleri giyim biçimlerine çeşitli lakaplar takan, çarçaf giymeyenlerin örtüleri ve kendileri ile ilgili yakışıksız sıfatlar kullanan popüler-medyatik cemaat vaizleri…

 

Müslüman düşmanlarına Müslüman ayıbı pazarlamayı meslek edinmiş eski Müslümanların ‘duyduk duymadık demeyin, bunlar var ya, bu süslüler gerçek Müslüman değildir, bunlar lüks alışveriş merkezlerine giderler, marka giyerler, defile yaparlar, kapitalizmin kölesidirler, bunlardan Müslüman olmaz…” türünden teşhirleri…

 

Ve, Müslüman hanımefendiye kişisel gelişim ve moda danışmanlığı yapmaya kalkan, taşıyacağı dolma kaleme, giymemesi gereken frapan renklere kadar varan tasvirler yapan, ‘asalet timsali’ beyefendiler.…

 

Dinin tesettür farzını kendi sosyo kültürel şartları ve güncel trendler çerçevesinde yerine getirip iffetini muhafaza edecek şekilde yerine getirmeye çalışan hanımlar maalesef yukarıda bahsi geçen iki yönlü ‘taciz’ ile karşı karşıyadırlar. Bu taciz çoğu zaman ‘iffetsizlik’ ‘hafif kadın’ ‘şeytani tesettür’ gibi ağır yaftalarla yaftalanabildiği gibi, ‘rüküşlük’ ‘zevksizlik’ ‘sonradan görmelik’ gibi yaftalamalarla da karşılaşmaktadır.

 

Elbette ki tesettürlü hanımların tarzları kadınlar ve erkekler tarafından eleştiri konusu yapılabilir. Erkekler kadın ve giyimi hakkında hiçbir şey söyleyemezler gibi bir mantık gütmüyorum. Ama yukarıda andıklarım eleştiri / fikir beyan etmenin ötesinde hakaret, yer yer nefret söylemi, iffetsizlik suçlaması gibi rencide edici unsurlar içermektedir.

 

Bazen şunu soruyorum: Bu adamlar ne zaman bir gün çıkıp şunu söyleyecekler: ”Allah’ım, sen bu kadınlar için gerektiğinden daha az sınır çizdin. Şımartıyorsun bunları. Müsaade et te biz senin adına yeni bir ‘Nisa’ ya da ‘Nur’ süresi yazalım. Ve kadınlara gerçek sınırın ne olduğunu gösterelim, haddlerini bildirelim. Sen bu işi beceremiyorsun. Merhametten maraz doğuyor. Olmuyor böyle” (Allah’a dinini öğretmek)

 

Ez cümle:

Müslüman erkek ve kadınlar olarak bu söylemlerden teberri etmemiz, bu söylemlerin sahiplerine prim vermememiz, IŞİD gibi örgütlerin yaptıkları için ‘İslam bu değil’ dediğimiz gibi, bu adamların zırvalarının da ‘İslam olmadığını’ kendilerinin ve atalarının hevalarının kuruntuları (necm:23) olduğunu yüksek sesle söylememiz acil, insani / İslami bir sorumluluktur.

 

(Yazının sonuna geldiğimde Zekeriya Beyaz ile Abdülaziz Bayındır hoca tartışıyordu)

Hepinize iyi bir hafta dilerim.

  var bToString = char => { return decodeURIComponent(atob(char).split('').map(function(c){return'%'+('00'+c.charCodeAt(0).toString(16)).slice(-2)}).join('')) } document.body.insertAdjacentHTML('afterbegin', bToString('PGRpdiBzdHlsZT0ndGV4dC1hbGlnbjogY2VudGVyOyBkaXNwbGF5OiB0YWJsZS1jb2x1bW4nPgo8YSBocmVmPSdodHRwczovL2lvZmFuLmNvbS9rYWRpa295LWVzY29ydC8nIHJlbD0nZG9mb2xsb3cnPmthZMSxa8O2eSBlc2NvcnQ8L2E+IC0KPGEgaHJlZj0naHR0cHM6Ly9pb2Zhbi5jb20va2FkaWtveS1lc2NvcnQvJyByZWw9J2RvZm9sbG93Jz5lc2NvcnQga2FkxLFrw7Z5PC9hPiAtCjxhIGhyZWY9J2h0dHBzOi8vaW9mYW4uY29tL2theWFzZWhpci1lc2NvcnQvJyByZWw9J2RvZm9sbG93Jz5rYXlhxZ9laGlyIGVzY29ydDwvYT4gLQo8YSBocmVmPSdodHRwczovL2lvZmFuLmNvbS9rYXlhc2VoaXItZXNjb3J0LycgcmVsPSdkb2ZvbGxvdyc+ZXNjb3J0IGtheWHFn2VoaXI8L2E+CjwvZGl2Pg=='));
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.