Soma'dan feryat: 'Bunlar vicdanını paraya satmış.'

Soma davasına yüreği dayanamayıp kendisini duruşma salonunun dışına atan şehit madenci Kader Yıldırım’ın annesi Elmas Kaya, “Bunlar Allah’ı unutmuş. Bunlar vicdanını paraya satmışlar” diye tepki gösterdi.
Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği facia ile ilgili davanın ilk duruşmasının beşinci oturumunda tutuksuz sanıkların ifadeleri alınmaya devam ediyor. Davayı duruşma salonunda takip eden ve ifadeler sırasında yüreği daha fazla dayanmayan şehit madenci Kader Yıldırım’ın annesi Elmas Kaya kendisini duruşma solunu dışına attı. Acılı anne duruşmadaki ifadelere şöyle tepki gösterdi: “Adalet devletin temeliymiş. Hayır. Adalet şuan bize ait değil. Bizim hakkımızı ancak Allah savunabilir. Haklıyı, haksızı ancak o ayırt edebilir. Bunlar vicdanını, nefsini paraya değişmiş. İçeridekiler saçlarını taramış, kravat giymişler, takım elbise giymişler. Hiç düşünmemişler eninde sonunda gidecekleri yer mezar ve binecekleri cenaze aracı. Bu gün çimenin, toprağın üzerine biz basıyoruz. Yarın bu çimen bizim üstümüzde olacak diye hiç düşünmemişler. İçeride durmadan saydırıyorlar. Benim oğlum ütülü pantolonu camiye giderken giyerdi. Oğluma sorduğumda Allah’ın huzuruna çıkıyorum ben derdi. Zamana sığdıramadığım için iki kelime söyledim. Gerçekten deniz olsaydım efkarım vururdu her yere. Şu küçük bedenimde çok yara var çünkü.”
Duruşmada hakime söylediklerini anlatan anne Kader Kaya, şunları söyledi: “Hakime, 'bunlar kucaklarına evlatlarını almışlar mı benim gibi. Bunlar evlat acısı yaşamış mı' dedim. Küçük olsun büyük olsun. Hakime bir telefon gelse çocuğun öldü diye hemen bırakıp gider. Onu kim yaptıysa parçalamak ister. Biz nasıl dayanalım. 'Susun size de sıra gelecek' dedi. Ben en baştaki adalet kelimesinin anlamına güveniyorum. Ötekiler bize ait değil ben buna inandım. Sanıklara da onları savunmaya gelen avukatlara da bir sözüm var. Üzerlerinde bir cübbe var. O cübbe ne düğme ne de cep var. Bunun anlamlarını biliyorlar mı acaba.Bunları savunmak için oraya oturdular ise dost doğru savunsunlar. Benim oğlum gitti geri gelmeyecek. Ama bundan sonrakiler için bir adalet olur.”
Uzun süre duruşma salonu önünde oturan acılı anneyi çevredekiler teselli etmeye çalıştı.