CHP’de yobaz, bu milletin inanç ve değerlerinden uzak bir kesim var. Bu kesimin partide hâkim olması Atatürk’ün kurduğu CHP’yi bir türlü milletle barışık hale getiremiyor.

Ancak yeni nesilde umut yok değil. İşte güzel örneklerden biri CHP’nin İnegöl’deki gençlerinden geldi. Kısa bir süre önce ilçe başkanı seçilen Kemal Torun, önceki akşam yapılan  ‘Gençlik Kolları Başkan Adayı Tanıtımı’ toplantısına katıldı.

Aday tanıtımının yapılmasının ardından mikrofonu eline alan Torun, "Dindar nesil istemiyoruz" dedi. Dindar bir gençliğin ve dindar bir neslin nasıl bir zarar getireceğini düşünüyorsa artık.

Üstelik dindarlığın karşısına çağdaşlığı, laikliği, aydınlığı, eşitçiliği ve özgürlükçülüğü koyarak. Başkana göre inançlı insanlar çağdaş değil, özgürlükçü değil, eşitlikçi değil.

Bu vasıflar inançsızlar için geçerli. Utanmadan sıkılmadan bu lafları etti koca CHP İnegöl İlçe başkanı. Birde Atatürk istismarı ile yine getirip bu rezil düşüncelerini Mustafa Kemal’e gönderme yaparak ortaya koydu.

Ancak bu yobaz ve utanç söylemine CHP’li gençler yüz vermedi. Kemal Torun'un bu sözlerine CHP İlçe Gençlik Kolları Başkan Adayı Okan Göktaş ve CHP İnegöl eski Gençlik Kolları Başkanı Melis Birgül, tepki gösterdi.

Gençler cesurca tepkilerini bir ileri aşamaya götürerek Torun’u istifaya davet etti.

İşte o gençlerden biri olan ve aynı zamanda gençlik kolları başkanlığına adaylığını açıklayan Okan Göktaş, "Biz orada adaylık açıklamamızı yaptık. İsterdik ki halkımız bizim düşüncelerimizi dinlesin, bizim niyetimizi anlasın. Çünkü biz İnegöl’ü seviyoruz. İnegöl’ün derdiyle dertleniyoruz. Biz kendi projelerimizle gündem olmak isterdik ama bir siyasi iletişim kazası oldu. Başkan Torun’un ‘dindar nesil istemiyoruz’ söylemi bizim arkasında duracağımız bir söylem değil. Tabi biz burada niyet de okuyamayız. En kısa zamanda Başkan Torun’un kamuoyu vicdanını rahatlatmasını bekliyoruz. Bu kendisinin sorumluluğudur. CHP’nin bir siyasi kültürü var. Bu kültür ve politik çerçeveden biz çıkamayız. Siyasi edebimizi bozamayız neticede ilçe başkanımız. Torun, CHP için en iyi olanı düşünüp, yapacaktır. Sorumluluk Kemal Torun’a aittir" sözleriyle adeta yaşını başını almış ama bir tutam bu milletin kültüründen alamamış başkana adeta ders verdi.

CHP’li gençlerden bir ibretlik çıkış da eski gençlik kolları başkanı Melis Birgül’den geldi. Bugün CHP’nin içinde umut veren isimlerin de olduğunu gösteren Birgül, CHP İnegöl’de hiçbir gençlik kolları üyesi ya da CHP’li gencin ilçe başkanı Torun’un sözlerini desteklemesinin mümkün olmadığının altını çizdi.

Dindar nesille asla sıkıntı duymadıklarına dikkati çeken Birgül, dindar bir nesille asla problemlerinin de olmayacağını aktardı.

Bakın ne diyor Melis Hanım, “ Dindar nesil bizim için problem olmayan bir şeydir. Ben nasıl ki saçlarım açık gezebiliyorsam, dindar bir insan da dinini istediği gibi yaşayabilir. Ben de dindar biriyim. Dindar ve dinci kavramlarının karıştırılmaması gerekiyor. Çünkü biz ‘dinci’ bir topluluk istemiyoruz, yani dini kullanan bir topluluk istemiyoruz. Ancak dindar bir nesille problemim yok çünkü beni doğuran annem dindar biri ve başı kapalı. Bizler böyle bir söylemin altına asla imza atmıyoruz. Kemal Torun’un da kamuoyunun vicdanını rahatlatacak şekilde ya bir basın açıklaması yapması gerekiyor ya da bulunduğu görevi terk etmesi gerekiyor. Çünkü bu söylediği cümle bütün CHP’li herkesi ilgilendiriyor. Torun, bu sözleriyle bizleri zan altında bırakamaz. Biz bu söylemi asla desteklemediğimiz gibi Torun’un arkasında durmayacağımızı tüm kamuoyuna bildiriyoruz."

CHP’nin gerici yobaz tayfasının anlamadığını gençleri gayet iyi anlıyor. İnsanların inançlarıyla, kültürleriyle, kılık kıyafetleriyle ayrıştırılmaması gerektiğini ne olarak ifade ediyorlar.

 CHP İnegöl gençliğinden yükselen bu itiraz değerli. O itirazın daha da yükselmesi ve partinin gerizi yobaz kesiminin bu gençlere yerlerini terk etmeleri CHP açısından da önümüzdeki yıllar için hayati önem taşıyor.

Kim bilir belki İnegöl’de yanan bu ateş CHP’yi ele geçiren bağnaz mezhepçi ve yobaz grubun elinden çekip alır ve parti gerçek anlamda sol misyonuna döner.

Bir kez daha bu cesur çıkışları nedeniyle İnegöllü gençleri kutluyorum.

PTT neden izin vermediğini açıklamalı…

Uzun süre MHP Osmangazi Belediye Meclisi eski grup sözcüsü Cemil Aydın takip etmişti. Türk-İslam edebiyatının önemli ismi, şair, mütefekkir ismi Niyazi Mısri’nin vakfına ait olan PTT Heykel binası ve çevresiyle ilgili konuyu ve sık sık gündeme taşımıştı.

PTT Heykel Binası’nın özelleştirme kapsamında satılmayarak kamuda kalmasını da önermişti o dönemde. O gayretleri de sonuçsuz kalmamıştı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da konuya hassasiyet gösterip, Mısri’nin kendisi ve vakfıyla ilgili bir bilgilendirme tabelasını binanın yan tarafından dikme kararı almıştı.

Tabelayı hazırlatan Dündar, bu işin sıkı takipçisi olan MHP’li Cemil Aydın’ı da onure etmiş birlikte tabelayı asmayı önermişti.

Ancak PTT Müdürü bu duruma set çekmiş duyduğumuz kadarıyla. Bunu Cemil Aydın ağabey sosyal medyadan duyurdu birkaç gün önce. PTT böyle bir şeye neden karşı çıkıyor açıklanmalı.

PTT özelleştirme kapsamında Bursa’nın tarihi değeri olan bu mekanını sadece rakamsal kazanç uğruna feda mı edecek? Bu konunu gündeme gelmemesi için mi bu tabelayı astırmıyor ya da tabela asılırsa kamuoyu tepki gösterir satamayız kaygısında mı?

Satmayın arkadaş. PTT kamu kurumudur. O binayı satmasa da olur. Hatta yakışanı binayı Osmangazi Belediyesi’ne devretmesidir. Osmangazi Belediyesi binayı tekrar elden geçirip bu kentin kültürüne hizmet eden bir mekan haline getirsin. PTT’nin de ismini yaşatsın. Bir binadan gelecek paraya bu kadar mahkum değildir PTT…

İşte Cemil ağabeyin sosyal medyadan yaptığı o serzeniş:

 “Niyazi Mısri.

Türk-İslam Edebiyatının önemli ismi, şair, mütefekkir.

Bir dönem Bursa'da ikamet etti.

Mezarı Limni adasında.

PTT Heykel Binası dahil çevresi Niyazi Mısri Vakfına ait olduğu bilinen tarihi gerçek.

Özelleştirme kapsamında satılmadan kamuda kalmasını önermistik.

Başta Büyükşehir ve Osmangazi Belediye Başkanlığının müdahil olmasını talep ettik.

Yakın geçmişte Osmangazi Belediye Başkanlığı güzel bir adım attı.

Niyazi Mısri'yi tanıtan bir levhanın PTT Heykel Binasına asılmasını meclis kararıyla kabul etti.

Teşekkür etmem gerekir ki Sayın Mustafa Dündar levhayı birlikte çakma davetini ifade ederek, teveccüh gösterdi.

Levha hazırlandı, hazırlıklar tamamlandı.

Bugün aldığımız bir bilgiye istinaden Osmangazi Belediye Başkanlığının talebine PTT Heykel Müdürlüğünün olumsuz cevap verdiği yönde.

Gerekçesini kamuoyuna açıklarlar sanırım.

Fakat şunu da düşünmeden edemiyoruz.

Yunanistan'a ait Limni adasında mezarının başında Niyazi Mısri'yi tanıtan levha asılı iken biz kendi ülkemizde geçmişte vakfının olduğu binaya çakamıyoruz.

Ne yaman çelişki.”

Gökçenlere mahkeme şoku…                  

Kamuoyu gündemine sık sık gelen bir konu var Sıcaksu eski Continent Marketin yanındaki 5 dönümlük kamu arazisi.

Gökçenler 20 yıldır araziyi üç kuruşa kiralıyor ve öylece boş tutuyor. Sebep bölgeye kurmak istedikleri jeotermal tesislerine bu araziyi da dahil etmek istiyorlar. Zaten bu arazi olmadığı takdirde o projenin olma ihtimali de oldukça zora giriyor.

Bu arazinin ihalesi kısa bir süre önce yapıldı. Nilüfer Karamanspor ihaleye girerek 11 bin lira kira karşılığı ihaleyi kazandı. Ancak Gökçenler bir firmalarıyla ihaleye girerken hemen ihale öncesi başka bir firmaları ile ihalenin iptali için dava açtı. O dava dün karara bağlandı ve Gökçenler’in ihalenin iptali istemi mahkeme tarafından reddedildi.

Bu arada Gökçenler’in sahip oldukları iki firma aracılığı ile hem ihaleye girip hem de iptal davası açmasına Nilüfer Karaman Spor Kulübü avukatları Ercan Korkmaz aracılığı ile ihaleye fesat karıştırmaktan suç duyurusunda bulundu. Bu davada önümüzdeki günlerde kamuoyu gündemine gelecek.

Gökçenler, bu arada Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve ekibine de ihalenin iptali için baskı yapmaya kalkmış ancak Gerek Dündar gerekse yardımcısı Hasan Hüseyin Erdönmez’in ödün vermemesi üzerine sonuç alamamışlardı.

Mahkeme kararının ardından Nilüfer Karamanspor Kulübü’nün aldığı ihalenin onaylanması bekleniyor. Bu arada araziye bir de yol açılması gündeme gelecek. Gökçenler araziyi kiraladıktan sonra kodu düşürerek otoparka giriş imkanı bırakmamış, o otopark alanına ancak Gökçenlerin arazisinden geçilerek ulaşılabilir bir planlama sağlamıştı.

Bakalım bundan sonraki süreç nasıl işleyecek.