Osman Kavala, mesleği sorulursa iş adamı ama ihanete biraz meraklı, beslemeliği gönüllü yapıyor. 17/25 Aralık’ta FETÖ’den aldığı “belgeleri” finansörü olduğu BirGün gazetesine günlerce manşet yaptırmıştı, gezi darbe girişimde perde arkasında çevreci darbe girişimini yönetmişti, hendek operasyonlarında kendisine yeni bir telefon hattı alıp o hatla 2,5 ay görüşmüş sonra kapatmıştı daha sonra aynı hatta 15 Temmuz darbe sürecinde tekrar açıyor ve 4 ay sonra tekrar kapatıyordu. 15 Temmuz darbe girişimde darbe öncesi hazırlık toplantılarını hiç aksatmayan, patronu Soros’u yanına alarak İshak Alaton’la yüz yüze, Henri Barkey adlı CIA elemanıyla telefonla defalarca darbeyi görüşüyor, darbeden birkaç gün evvel Büyükada da bir otelde darbenin güvenli karargahını kuruyorlardı. F16 uçaklarının modernizasyon ihalesine katılmasını orada çevirdiği çarkları yazmaya yerimiz yok.
Selahattin Demirtaş, HDP Öcalan’ın özel projesidir derken HDP’nin eş başkanıydı, “Bakan Apo’nun heykelini dikeceğiz” dediğinde de, ABD’ye yaptığı ziyaretin hemen ardından Kobani olaylarında “halkımız sokakta hesabını sormalı” çağrısı yapıp 50 insanın ölüm emrini verdiğinde de, 2015 yılında polis ve asker içindeki FETÖ’cü hainlerin yardımıyla 793 güvenlik görevlimizin şehit olduğu çukur ve hendek operasyonunda da “Bize böyle tankın namlusunu gösterip geri adım attıracaklarını zannediyorlarsa kusura bakmasınlar ama biz ölüm korkusunu çoktan aştık. Sokağa çıkma yasakları kalkacak, infazlar duracak, özerkliğin müzakere edildiği, üçüncü gözlemci gözün masada olduğu, Dolmabahçe mutabakatı üzerine tartışmanın başlayacağı sağlıklı bir müzakereye dönülecek. Bizim istediğimiz bu" şeklinde konuştuğunda da HDP’nin eş genel başkanıydı.
İşte bu iki insan müsveddesi için AİHM “derhal serbest bırakılmalı” diyor. Avrupa ve insan hakları nasıl yan yana gelemeyecek iki kelimeyse bu istekte aynen öyle.
“Sadece onlar değil, onlar adına ülkeyi işgal ve çevreleme planının içerdeki aparatları da çıldırıyor”. Yazmıştık yazının başında dolayısıyla bu kısmı da biraz açalım.
AİHM bu kararı açıklayıp, iktidar gereken cevabını verir vermez ilk ses herkesin tahmin edeceği gibi CHP’den geldi. Kemal Kılıçdaroğlu tv ekranlarına çıkıp
"AİHM bir karar verir, bu karara herkesin uyması lazım. Sadece Türkiye değil başka ülkeler de o süreç içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden gelen kararları uygulayacaklarına söz vermiş ve bunu yasalaştırmışlarsa ve bunu da kendi anayasalarına koymuşlarsa herkes ona uymak zorundadır. Selahattin Demirtaş'la ilgili AİHM karar verdi. Dün yaptığı konuşma, efendim ben o karara uymam. O karara uymayacağız. Kimsin sen yahu... Kimsin, şahsım devletinde bunu söyleyebilirsin sen burayı şahsın devleti olarak görebilirsin, ama unutmaman gereken bir şey var. Burası Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir, sana pabuç bırakmaz. Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacaksınız, alt mahkeme de Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacak, AİHM kararlarına uymayacağız, hangi kararlara uyacağız? Erdoğan'ın talimat verip kendi düşüncesi dolayısıyla arzu ettiği kararı çıkan mahkemenin kararına uyulacak. Ve burada biz devlete saygıyı bekleyeceğiz. Hayır böyle bir olay olmaz." Dedi
Kemal bey’in ortağı İP altta kalacak değil ya, Demirtaş’la kahvaltı yapma sözü veren, HDP ile Kandil anayasası üzerine mutabık kalan Meral Akşener’in yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu ekranlara çıkarak hiç utanmadan ve sıkılmadan “Türk’ün devleti yaptığı anlaşmaya sadık olur AİHM kararını yerine getirir” diyerek “milliyetçi” sosa batırılmış Demirtaş desteğini açıkladı, AİHM kararını tekrarlayarak Demirtaş derhal serbest kalmalı dedi.
İP aynı ifadeleri Akşener’in akrabası Kavala içinde yakında yapar.
Düşünebiliyor musunuz Demirtaş adlı teröristin serbest kalması için seferber olan küresel güçler ve onların ülkemizdeki bayileri.
Bu çağrılar boşuna değil, yarından tezi yok bu AİHM kararlarına uymamız lazım ifadeleri darbeci FETÖ cü teröristler gündeme geldiğinde de tekrarlanır hatta İmralı’da yatan PKK elebaşı içinde tekrarlanabilir işte o zaman küresel güçlerin bayisi gibi hareket eden bu partiler inanın bunlar içinde aynı şeyi tekrarlayacaklar, ne diyecekler derhal serbest bırakılsın.
“Asıl olan hakkın helal edilmesidir, asıl olan helalleşmek olmalıdır, helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır, çünkü her yasal olan hak değildir ve olamaz” Alev Alatlı
Siz ne talepte bulunursanız bulunun, ülkemizdeki bayileriniz ne derse desin Demirtaş teröristtir, onu destekleyenlerde vicdanımızda cezasını çekiyor, çekecek ve elbette hakkımızı helal etmeyeceğiz.
Selam ve Saygıyla.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Abdülkadir Karakaya
AİHM ve İçimizdeki Aparatlar
AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) takılmış plak gibi bir cümleyi tekrar ediyor “Derhal Serbest Kalmalı”
“Osman Kavala derhal serbest kalmalı”
“Selahattin Demirtaş derhal serbest kalmalı”
“Baş üstüne efendim, hemen bırakıyoruz” cevabına alışmış bu güç, “Demirtaş teröristtir, bu karar yok hükmünde bir karardır” sözlerini duyunca çıldırıyor. Sadece onlar değil, onlar adına ülkeyi işgal ve çevreleme planının içerdeki aparatları da çıldırıyor.
Osman Kavala, mesleği sorulursa iş adamı ama ihanete biraz meraklı, beslemeliği gönüllü yapıyor. 17/25 Aralık’ta FETÖ’den aldığı “belgeleri” finansörü olduğu BirGün gazetesine günlerce manşet yaptırmıştı, gezi darbe girişimde perde arkasında çevreci darbe girişimini yönetmişti, hendek operasyonlarında kendisine yeni bir telefon hattı alıp o hatla 2,5 ay görüşmüş sonra kapatmıştı daha sonra aynı hatta 15 Temmuz darbe sürecinde tekrar açıyor ve 4 ay sonra tekrar kapatıyordu. 15 Temmuz darbe girişimde darbe öncesi hazırlık toplantılarını hiç aksatmayan, patronu Soros’u yanına alarak İshak Alaton’la yüz yüze, Henri Barkey adlı CIA elemanıyla telefonla defalarca darbeyi görüşüyor, darbeden birkaç gün evvel Büyükada da bir otelde darbenin güvenli karargahını kuruyorlardı. F16 uçaklarının modernizasyon ihalesine katılmasını orada çevirdiği çarkları yazmaya yerimiz yok.
Selahattin Demirtaş, HDP Öcalan’ın özel projesidir derken HDP’nin eş başkanıydı, “Bakan Apo’nun heykelini dikeceğiz” dediğinde de, ABD’ye yaptığı ziyaretin hemen ardından Kobani olaylarında “halkımız sokakta hesabını sormalı” çağrısı yapıp 50 insanın ölüm emrini verdiğinde de, 2015 yılında polis ve asker içindeki FETÖ’cü hainlerin yardımıyla 793 güvenlik görevlimizin şehit olduğu çukur ve hendek operasyonunda da “Bize böyle tankın namlusunu gösterip geri adım attıracaklarını zannediyorlarsa kusura bakmasınlar ama biz ölüm korkusunu çoktan aştık. Sokağa çıkma yasakları kalkacak, infazlar duracak, özerkliğin müzakere edildiği, üçüncü gözlemci gözün masada olduğu, Dolmabahçe mutabakatı üzerine tartışmanın başlayacağı sağlıklı bir müzakereye dönülecek. Bizim istediğimiz bu" şeklinde konuştuğunda da HDP’nin eş genel başkanıydı.
İşte bu iki insan müsveddesi için AİHM “derhal serbest bırakılmalı” diyor. Avrupa ve insan hakları nasıl yan yana gelemeyecek iki kelimeyse bu istekte aynen öyle.
“Sadece onlar değil, onlar adına ülkeyi işgal ve çevreleme planının içerdeki aparatları da çıldırıyor”. Yazmıştık yazının başında dolayısıyla bu kısmı da biraz açalım.
AİHM bu kararı açıklayıp, iktidar gereken cevabını verir vermez ilk ses herkesin tahmin edeceği gibi CHP’den geldi. Kemal Kılıçdaroğlu tv ekranlarına çıkıp
"AİHM bir karar verir, bu karara herkesin uyması lazım. Sadece Türkiye değil başka ülkeler de o süreç içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden gelen kararları uygulayacaklarına söz vermiş ve bunu yasalaştırmışlarsa ve bunu da kendi anayasalarına koymuşlarsa herkes ona uymak zorundadır. Selahattin Demirtaş'la ilgili AİHM karar verdi. Dün yaptığı konuşma, efendim ben o karara uymam. O karara uymayacağız. Kimsin sen yahu... Kimsin, şahsım devletinde bunu söyleyebilirsin sen burayı şahsın devleti olarak görebilirsin, ama unutmaman gereken bir şey var. Burası Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir, sana pabuç bırakmaz. Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacaksınız, alt mahkeme de Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacak, AİHM kararlarına uymayacağız, hangi kararlara uyacağız? Erdoğan'ın talimat verip kendi düşüncesi dolayısıyla arzu ettiği kararı çıkan mahkemenin kararına uyulacak. Ve burada biz devlete saygıyı bekleyeceğiz. Hayır böyle bir olay olmaz." Dedi
Kemal bey’in ortağı İP altta kalacak değil ya, Demirtaş’la kahvaltı yapma sözü veren, HDP ile Kandil anayasası üzerine mutabık kalan Meral Akşener’in yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu ekranlara çıkarak hiç utanmadan ve sıkılmadan “Türk’ün devleti yaptığı anlaşmaya sadık olur AİHM kararını yerine getirir” diyerek “milliyetçi” sosa batırılmış Demirtaş desteğini açıkladı, AİHM kararını tekrarlayarak Demirtaş derhal serbest kalmalı dedi.
İP aynı ifadeleri Akşener’in akrabası Kavala içinde yakında yapar.
Düşünebiliyor musunuz Demirtaş adlı teröristin serbest kalması için seferber olan küresel güçler ve onların ülkemizdeki bayileri.
Bu çağrılar boşuna değil, yarından tezi yok bu AİHM kararlarına uymamız lazım ifadeleri darbeci FETÖ cü teröristler gündeme geldiğinde de tekrarlanır hatta İmralı’da yatan PKK elebaşı içinde tekrarlanabilir işte o zaman küresel güçlerin bayisi gibi hareket eden bu partiler inanın bunlar içinde aynı şeyi tekrarlayacaklar, ne diyecekler derhal serbest bırakılsın.
“Asıl olan hakkın helal edilmesidir, asıl olan helalleşmek olmalıdır, helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır, çünkü her yasal olan hak değildir ve olamaz” Alev Alatlı
Siz ne talepte bulunursanız bulunun, ülkemizdeki bayileriniz ne derse desin Demirtaş teröristtir, onu destekleyenlerde vicdanımızda cezasını çekiyor, çekecek ve elbette hakkımızı helal etmeyeceğiz.
Selam ve Saygıyla.