İnsan hayatı, insan sağlığı ile madde çağımızın en önemli ikilemlerinden biri. Son koronavirüs salgını da gösteriyor ki, madde belli kesimler için her şeyden daha önemli. 
Tüm dünyayı kasıp kavuran virüs salgını Türkiye’nin de son günlerde birinci gündemi hatta tek gündemi. Ve toplumun büyük kesiminde de oldukça olumsuz bir hava estiriyor. 
İşte virüsün gündemde ön plana çıkmasıyla birlikte toplumun büyük bir kesiminde birlik ve beraberlik havası eserken belli bir kesimde bunu fırsata çevirmenin telaşını düştü.
 Malum dezenfektan maske gibi insanların ilk etapta hücum ettiği malzemeler oldukça büyük zamlar gördü, sahte dezenfektan üretmeye kalkan bir grup it devlet tarafından derdest edildi ve ediliyor. 
Ancak bunlardan daha acı olanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti en üst perdeden vatandaşlara evinizde kalın çağrıları yaparken ve ülkenin en önemli uzmanları da bunu tavsiye ederken, örneğin AVM’lerin kiradan vazgeçmeyerek kapıları kapatmaya yanaşmaması, ülkenin çeşitli kentlerinde kapatanlar da var tabi onlara teşekkür ediyoruz. 
Ancak geçmişte de insan yaşamına sağlığına sıfır önem verdiğini defalarca ispatlayan ve gözünü kar bürümüş Bursa’daki bazı AVM’ler ısrarla kapatma yönünde adım atmayınca, bir çok marka parasına turasına bakmadan kapılarına kilit vurdular geçici bir süre. 

AVM sahipleri ise şu an dükkanların yüzde 90’ı kapalı olmasına rağmen hala para derdinde ve kapatmayarak kiralarını garanti etmeye çalışıyor. 
Bursa’da kapatacağını ilk duyuran AVM ise dün akşam saatlerinde Kent Meydanı AVM oldu. Bugünden itibaren Kent Meydanı AVM kapalı. 
Bu minvalde insan sağlığını öncelikleyerek kar zarar hesabı yapmadan mağazalarını kapatan  markalar, onurlu bir duruş sergilemiş oluyorlar. 
Paragöz AVM’ler ise zaten kentlerimizin kalbine saplanmış hançerler olarak sadece maddenin geçerli olduğu alanlar olarak yükseliyor. 
Burada belediye zabıtaları da önemli bir iş görerek yasağa rağmen kapılarını açan işyerlerine anında müdahale ediyor. 
Tüm tebligatlara rağmen iş yerini açan işyeri sahiplerine gereken yasal yaptırımları da yapıyorlar. 
Ve alınan her tedbirin ardından sokaklar ve caddeler her geçen gün daha da boşalıyor. 
 Her geçen gün konu daha da kamuoyunda hassasiyetle takip ediliyor ve özellikle ölümlü vakaların açıklanmasıyla birlikte insanlar işin ciddiyetine daha da fazla varıyor. 
İstenilen hızla olmasa da aklı selim tüm topluma hakim oluyor. Böylece risk azalıyor. En azından çılgınca bir virüs salgınına fırsat verecek ortamlar yok oluyor. 
İnşallah milletçe bu sınavdan da yüzümüzün akıyla çıkacağız. 


Toplam 9 bin 800 kişi karantinada!

En çok merak edilen korulardan biri bu karantina meselesi. Malum Umreden gelenler, yurtdışından gelenler oldukça fazla polemik konusu oldu. İstismara da açık bir konu bu durum. İşte karantina meselesine açıklama en üst mevkiden geldi.  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Şu anda bizim 9 bin 800 kişiye karantinamız var, umre dahil olmak üzere." açıklamasında bulundu. Soylu, sokağa çıkma yasağı iddialarına da sert tepki göstererek, "Bunun önemli bir bölümü ABD ve Almanya mahreçlidir. FETÖ'cüler Amerika'dan ve Almanya'dan 'nasıl Türkiye bunu iyi yönetir, nasıl halk bu kadar sakin, sağduyulu ve kurallara uyar, nasıl Amerika'dan, Almanya'dan daha iyi bir noktada oluruz'... Sosyal medya mecrasından manipüle etmeye çalışanlara, bunu infial haline getirmeye çalışanlara vatandaşımız müsamaha göstermesin." İfadelerini kullandı. 
Böylece tartışmalara da noktayı koymuş oldu. Sokağa çıkma yasağı yok. 

Çok gerildik arada bir tebessüm etmek gerek!

Tikkat!

Temel WhatsApp grubundaki arkadaşlarını uyarmış: "Tikkat!
Sağlık bakanlığının her dediğine inanmamamız gerekiyor!
Dışarı çıkarken, eldiven ve maske yeter dediler.
Bu gün dediklerini yaptım.
Ama başkaları pantolon ve kazak da giyinmişlerdi...
---------------