Almanya’nın durumuyla ilgili bir yorum yapmayacağım. Ancak şunu da söylemeden geçmek istemiyorum; Sayın Bakanımızın kafasında bu konuda daha önceden “her ihtimale karşı” hazırlamış olduğu bir planı olduğunu ve yapmakta olduğu istişareler sonrasında son halini vereceği bu planını uygulamaya koyacağını biliyorum. Almanlarda korku paçayı çoktan geçti bile de karşılarında kimin olduğunu iyice öğrenince bu korkunun pek bir faydası olmayacak gibi görünmekte.

Benim esasen ele almak istediğim konu başka. İngiltere’yi konuşmak, onun üzerine bir iki laf etmek istiyorum aslında.

Davut Kamuran (pardon David Cameron olacaktı hatalı yazdım) daha önce ettiği zırvaları tekrarlamış ve Türkiye’nin üç bin yılından önce Avrupa Birliği’ne giremeyeceğini “kimsenin korkmaması gerektiğini” söylemiş. Yok, David korkacaksın… Hem de öyle bir korkacaksın ki o Bizans oyunlarına taş çıkartan İngiliz oyunları bile seni kurtarmayacak… Bu arada sırf Türkler gelecek korkusuyla AB’den çıkmak isteyenler, siz de korkun…

Gelip sizi dövmekten bahsetmiyorum. Türkiye’nin, Türklerin size bir şey yapacağından da bahsetmiyorum. Biliyorum Türkiye’nin güçlenmesi sizi yeterince korkutuyor zaten. Artık Hükümetlere eskisi gibi diş geçirip iç siyasetimizle oynayamaz durumdasınız. 2023’den korkuyorsunuz biliyorum. Ama korkmanız gereken daha başka bir şey var. Siz de farkındasınız ya halkınızı oyalayıp pisliklerinizi ört bas etmek kaygısıyla Türkiye’ye saldırmaktan onu hasıraltı ediyorsunuz.

Ben Londra’da yaşarken, mahallemde üç beş tane dışında “İngiliz” komşum yoktu. Ya Pakistanlı, ya Hindistanlı, ya Yunanlı ya da Türk’tü çoğu… Şimdilerde bakıyorum da bunlara epeyce bir Polonyalı ve Bulgar da eklenmiş. Bu arada kiliselerinize giden kalmamış. Müslüman topluluk Katoliklerin sayısını ha geçti ha geçecek. Siz neden bahsediyorsunuz yahu?

Dediğim gibi David… Senin esasen babanın okyanuslar ötesinde yediği vergi herzelerinden edindiğin mirasla ilgili korkuların var. Kiraya verdiğin malikânelerinle ilgili korkuların var… İngiliz kamuoyunun hesap sormasından korkuyorsun…

Hem biliyorsun değil mi? Türkiye artık güçlü bir ülke ve öyle Avrupa Birliğine falan da muhtaç değil. IMF’e borcu olan, rüzgâr esse ekonomisi sarsılan Türkiye artık çok ama çok eskilerde kaldı.

Hadi çocuğum sen işine bak… Herkes kendi işine baksın. Bizim yapacak başka işlerimiz var. Avrupa Birliği olmaz da Asya Birliği olur, Afrasya birliği olur… O zaman siz düşünürsünüz gerisini…