RTÜK’in mahkemeye yaptığı başvuru sonrasındaTürkçe yayın yapan bazı yabancı kanallara yasak getirildi. Gazete haberleri şöyle; “RTÜK'ün kendilerine ilettiği lisans şartını yerine getirmeyen DW ve VOA'ya erişim engeli getirildi. RTÜK'ün Türkiye'de çevrimiçi faaliyet göstermek için gerekli olan izne başvurmaları için 72 saat süre tanıdğı Deutsche Welle (DW), Voice of America (VOA) lisans için başvuru yapmayacaklarını duyurmuştu.”

Bir memlekete yönelik yayın yapıyorsan o memleketin kanunlarına uyacaksın. Bu kadar basit.Ne var ki, işin aslı farklı. Bunların derdi Türkçe yayıncılık yapmak falan değil. Yaptıkları Türkçe yayınlarla algı yönetimi yaratmak. İstedikleri kara propagandaları yapıp cezai müeyyidelerden kaçmak. Yani sinsice saldırmak.
Zaten DW kendi web sitesinden de suiniyetini itiraf ediyor:

“Lisans almak Türk hükümetinin editoryal içeriği sansürlemesini mümkün hale getireceği için DW bu karara uymadı.” Diyorlar. Bunun anlamı şudur; “Biz istediğimiz gibi algı yönetimi yapma amacındayız.”

DW Genel Müdürü Peter Limbourg bu itirafı şöyle dile getiriyor; "Yaptığımız kapsamlı yazışmalarda ve ayrıca medya denetleme kurumu başkanıyla yaptığımız kişisel görüşmelerde DW'nin neden böyle bir lisans için başvuruda bulunamayacağını açıklamıştık. Örneğin, Türkiye'de lisanslı medya, RTÜK'ün uygunsuz olarak değerlendirdiği çevrimiçi içeriği silmekle yükümlü."

Gidin benzer bir kanal açıp bunların memleketlerine yönelik yayın yapmayı deneyin. Bakın neler oluyor. Önce bin Bir dereden su getirirler sonra da sizden yüklü bir vergi talep ederler. Almanya Google’dan muhteşem bir talepte bulunmadı mı?

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu BaşkanıEbubekir Şahin yaptığı açıklamada aynen şöyle diyor;
“RTÜK bağımsız yargının aldığı karar ile ülkemizde yasal olmayan yayıncı kuruluşlara karşı yasal yayıncıların haklarını korumaktadır. Bu kriterler doğrultusunda Üst Kurul olarak gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.”

Bir gazeteci olarak sansüre karşıyım. Suç işlemediğiniz sürece fikirlerinizi beyan etmekte ve her haberi vermekte serbest olmalısınız. Ancak, bu size algı yönetimi yapma, yalan haber yayma özgürlüğü vermez, veremez, vermemelidir de.

Bizde bu algı yönetimi yapan, yalan haber yayan kanal çok. Ortaya mesnetsiz bir tomar iddia atıyorlar. Yalanlandığı ve yalan olduğu ispat edildiği halde buna devam ediyorlar. Hiç olmazsa cezai müeyyidelerini ödüyorlar ama. Bunların derdi hem algı yönetimi hem kara propaganda yapmak bu arada yalan haberlerinin de bedelini ödememek.

Yok öyle yağma!

Hal böyle iken bizim algıcılar da VOA ve DW’ye arka çıkıp halka yasa dışı yollar göstererek yayınların izlenmeye devam etmesini sağlamaya çalışıyorlar. Çünkü onlara öyle talimat verildi.

Örnek mi? Bakın Nevşin Mengü’ye. Günlerdir DW ve VOA yayınlarının yasa dışı yollardan nasıl izlenebileceğini anlatıyor…
Anladınız mı amaç ne imiş?