Bursa Uludağ Üniversitesinin (BUÜ) farklı bölümlerinde öğrenimini sürdüren 55 sporcudan oluşan takım, kenti ve üniversiteyi temsil etmek için yağmur çamur dinlemeden Görükle Yerleşkesi'ndeki futbol sahasında bazen 5 saati bulan zorlu antrenmanlar yapıyor.
Takım üyelerinden bazıları, mezun olsalar da ekipten kopmamak, maçlara çıkabilmek için Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) tekrar girip, başka alanlarda öğrenimini sürdürüyor.
Yeni sezona bu hafta sonu başlayacak Türkiye Üniversiteler Korumalı Futbol 1. Ligi müsabakalarıyla start verecek Uludağ Timsahlar, maçlarını tamamladıktan sonra, Türkiye Amerikan Futbolu 2. Ligi'ndeki rakipleriyle mücadele edecek.
Uludağ Timsahlar, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu ile Türkiye Ragbi Federasyonunun düzenlediği iki organizasyonda da hedeflerini şampiyonluk olarak belirledi. Bursa ekibi, ikinci kademesinde mücadele ettiği organizasyonlardan, Türkiye Üniversiteler Korumalı Futbol 1. Ligi'nde Süper Lig, Türkiye Amerikan Futbolu (Korumalı Futbol) 2. Ligi'nde ise 1. Lig'e çıkmayı hedefliyor.
- Uluçay: "Hedefimiz, şampiyon olarak en üst liglere çıkmak"
Korumalı futbolda 22 yıldır yer alan takım antrenörü Barış Uluçay, AA muhabirine, geçen sezon kadrosunda yer aldığı Uludağ Timsahlar'ın bu sezon çalıştırıcılığını yaptığını söyledi.
Amerikan futbolunda iyi antrenman yapma, iyi beslenme ve taktik bilgilerin çok önemli olduğunu kaydeden Uluçay, "Tabii hepsini bir arada yapmak kolay değil. Bilgi ve birikimimizi arkadaşlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. Altyapıları var zaten. Bunun üstüne biraz daha koyarak ilerlemek istiyoruz. Hedefimiz, şampiyon olarak en üst liglere çıkmak. Hafta sonunda ilk maçımız var, kazanmak için her şeyi yapacağız." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de profesyonel liglerdeki korumalı futbol oyuncularının bile maddi bakımdan yeterli kazanç elde edemediğini dile getiren Uluçay, şunları kaydetti:
"Amerikan futbolunda özveri var ancak maddi açıdan bir getiri yok. Hatta götürüsü daha fazladır. Üniversitelerin destekleri var. Onlar sayesinde bu spor devam ediyor. Malzemelerin bir takımı 25-30 bin lira. Bizde 45 takım var ve oldukça yüksek bir maliyet. Bu sporcuların profesyonel ligi, üniversite ligi, deplasmanı var. Bir profesyonel sporcunun deplasmana gittiğinde yemesi, içmesi, otelde kalması... Hepsi masraf. Bunları kendi içimizde ve üniversitenin destekleriyle karşılıyoruz. Sporcunun maddi kazancı yok ama manevi tatmin var. İyi birer sporcu olarak yetişiyorlar. Diğer sporlara oranla bu bir meslek haline gelemiyor. Amerika'da kolejlerden itibaren ortaokul, lise seviyesindeki sporcular para kazanmaya başlıyor. Bunu meslek olarak icra ediyorlar. Bizde üniversite seviyesinde başlıyor ve sporcuların çok da para kazanma imkanı olmuyor. Türkiye'de diğer amatör sporlar gibi geri planda kalıyor."
- Takımda kalabilmek için yeniden üniversiteli oldu
Takımın hücum kaptanı Mertcan Yılmaz, Bursa Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olduğunu, takımda kalabilmek için YKS'ye girip kazandığı 2 yıllık Özel Güvenlik ve Koruma Bölümü'nde öğrenimine devam ettiğini belirtti.
Farklı bölümlerdeki gençlerden oluşan takımın ortak bir amaç için mücadele ettiğini anlatan Yılmaz, "Antrenmanlarımız 3-4 saat, yeri geldiğinde 5 saat sürebiliyor. Güçlü ve hızlı antrenmanlarımız oluyor. O yüzden buna hazır olmalıyız. Bunun için dışarıda da antrenman yapıyoruz. Çok güç gerektiren bir spor. Ayrıca bu sporla sosyalleşebiliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
İktisat Fakültesi son sınıfta öğrenimini sürdüren ve takımın genel kaptanlığını üstlenen Metehan Öner ise gönüllülük esasıyla, karşılık beklemeden fedakarca bu sporun yaşatılmasına katkı vermeye çalıştıklarını anlatarak, "Bizler takımı hayatımızın ortasına koyuyoruz. Geçen sene profesyonel ligde yarı finale kadar yükseldik. Mücadelemizi şampiyonlukla taçlandırıp, hem şehrimizi Türkiye Ragbi Federasyonu ve camiasında temsil etmek hem de ileride çocuklarımıza güzel bir anı aktarabilmek için mücadele ediyoruz. Hava eksi derecelere yaklaşırken antrenmanımız daha yeni bitti ama tam gaz lige ve sezona hazırız. Tabii ki çok çaba gösteriyoruz. Bu çabanın içinde kendi emeklerimiz, sosyal yaşantımızdan kıstığımız veya maddi şekilde de destek verdiğimiz bir oluşum. Çünkü bunu kalben yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.