UCM Başsavcısı, Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarılmaması için baskı gördüğünü belirtti

UCM Başsavcısı Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarılmaması için bazı dünya liderlerinden baskı gördüğünü belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 06.09.2024 13:36
Haber Güncellenme Tarihi: 06.09.2024 13:36

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, BBC'ye verdiği röportajda, söz konusu kararın çıkarılması talebinde bulunmasının ardından kendisini eleştirenlere verdiği yanıtta, bu kararın dayandığı kanıtları gördüğünü ifade etti.

UCM'nin, dünyanın dört bir yanındaki insanların mahkemenin "bazı ortak standartlar temelinde yasayı eşit şekilde" uyguladığını düşünmelerini sağlamak üzere hem İsrail hem de Hamas liderleri için tutuklama emri talep etmesi gerektiğini belirten Han, şunları kaydetti:

"Eğer Gazze için değil de İsrailli yetkililer için tutuklama emri talep edilmiş olsaydı, (bazıları) 'Bu nasıl mümkün olabilir?' diyecekti. NATO desteği olsun, Avrupa desteği olsun ve arkanızdaki güçlü ülkeler olsun, desteğin olduğu ülkeler için bir yaklaşım ve yargı yetkinizin açık olduğu ülkeler için farklı bir yaklaşım olamaz."

UCM Başsavcısı Han, bazı dünya liderleri tarafından yakalama emri çıkarmaması için baskı gördüğünü aktararak "Birçok lider ve diğerleri bana söyledi, bana tavsiyede bulundu ve beni uyardı." dedi.

Han, İngiltere'nin itirazını geri çekmesini memnuniyetle karşıladı

Başsavcı Han, ayrıca, 4 Temmuz'daki genel seçimlerin ardından iktidara gelen yeni İşçi Partisi hükümetinin, Netanyahu hakkında yakalama kararı başvurusunda bulunmasına yönelik itirazını geri çekmesini memnuniyetle karşıladı.

Han, "Yeni hükümet tarafından uluslararası hukukla ilgili bir ton ve bence içerik farkı var. Bu memnuniyet verici." değerlendirmesinde bulundu.

UCM Başsavcısı Han da 20 Mayıs'ta, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında "yakalama kararı" başvurusunda bulunduğunu bildirmişti.

Han, Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023'ten itibaren Gazze Şeridi'nde "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler bulunduğunu" açıklamıştı.