Acemi kasaplara uyarı; İşi uzmanına bırakın

Her yıl Kurban Bayramında yaşanan yaralanmaların tekrarlanmaması için uyarıda bulunan uzmanlar, kurban kesiminin profesyonel kasaplara bırakılması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Osman Tecimel, “Önemsenmeyen her yara önemli bir sonuç ve sakatlık doğuracaktır” derken, Dr. Rüştü Uçan, "İş güvenliğinin en önemli unsurlarından biri işi, o işin uzmanı olan kişiye yaptırmaktır.” dedi. Öğr. Gör. Mustafa Cüneyt Gezen ise kurban etinin korunması hakkında bilgi verdi.

Haber Giriş Tarihi: 14.06.2024 21:36
Haber Güncellenme Tarihi: 14.06.2024 21:36

Kurban Bayramı dendiğinde ilk akla gelenlerin başında ise maalesef ki acemi kasapların kendilerini ve çevresindeki insanları yaralamaları geliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Tecimel, “Önemsenmeyen her yara önemli bir sonuç ve sakatlık doğuracaktır” sözleriyle Kurban Bayramı sırasında yaşanacak yaralanmalar sonrası kritik öneme sahip adımları açıkladı. Her yıl Kurban Bayramı’nda benzer manzaraların yaşandığını hatırlatan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Tecimel, “Gerek inançlarımız gerekse de millet olarak kurban kesmedeki heyecanımız nedeniyle kesim işlerinin bir parçası olmak her yaştan insanın sevdiği ve ilgilendiği bir durum. Ancak profesyoneli olmadığımız bu işlerde ortaya çıkan büyüğünden küçüğüne yaralanmalar yeri geldiğinde hayatı tehdit eder hale gelebilmektedir.” uyarısında bulundu.

Deneyimli ya da deneyimsiz birçok kişinin kurban keserken kendilerini de ciddi şekilde yaralayarak acil servislere akın ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Osman Tecimel, “Hem kesimi yapılan hayvanın büyüklüğü hem de bu işi yaparken kullanılan aletlerin keskin olması işin ehli olmayan kişilerde ciddi anlamda büyük yaralanmalara sebep vermektedir. Büyükbaş hayvanların kurban kesim alanlarındaki yönetimi sırasında bu hayvanlar tarafından verilebilecek künt yaralanmalar, kemik kırıklarından iç organ hasarlarına kadar ilerleyebilmektedir. Kurban Bayramı dönemlerinde acile başvuran hasta sayılarında önemli miktarda artma meydana gelmektedir. Bu yaralanmalarla baş edebilmenin en büyük yolu yaralanma ortaya çıkmadan alınacak tedbirlerdir. Bu işi profesyonellere bırakmak ise en önemli tedbirdir.” dedi.

İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 2022 yılında İstanbul hariç 5 bin 102 kişinin kurban kesimi sırasında, kesici aletler ya da hayvan darbeleriyle yaralandığını hatırlattı. Kurban kesimi öncesinde mutlaka kesim yerlerinin belirlenmesi gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, "Kesim yapılacak yerler önceden planlanmalı, belirlenmeli, standartları kontrol edilmeli ve yetkilendirilmeli. İl, ilçe ve diğer yerleşim birimlerinde, kesim standartlarına uygun mevcut hayvan kesim yerleri ve kesimhanelerin bayram süresince açık olması ve hizmet vermesi sağlanmalı. Hayvan kesim yerleri ya da kesimhane bulunmayan ilçe veya yerleşim birimlerinde yetkililer standartlara uygun mobil hayvan kesim yerleri ve kesimhaneler oluşturmalı. Kesim yapılan yerlerin ve çevresinin temizliği için önlemler alınmalı." dedi.

KURBANLIKLAR VETERİNER KONTROLÜNDEN GEÇMİŞ OLMALI!

Kurbanlık alırken veteriner kontrolünden geçmiş olmasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, "Hayvanlardan direkt kişilere geçen bulaşıcı hastalıklar bulunur. Kontrollü hayvan alarak bunu önlemiş olursunuz. Kulaklarındaki kontrol işaretleri bunu sağlar. Belediyelerce belirlenen alanları kullanın. Belediyeler hijyen kurallarına azami özen gösterir. Gerek kesim sırasında gerekse kesim sonrası hijyen kurallarına uyulmalı." diye konuştu. Kurban derisinin yaralamadan çıkarılmasını ve kaya tuzuyla ovularak saklanması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, "Ekonomiye katkı sağlamak adına bu işlem önem arz eder. Dolayısı ile hem ekonomik hem de güvenlik nedeniyle bu iş için de uzman kişilerin bulunması faydalı olacaktır" dedi.

İŞİ, İŞİN UZMANI YAPMALI!

Kurban kesiminin mutlaka uzman kasaplar tarafından yapılmasının önemini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, kesim sırasında yaşanacak olası kazaların önüne geçmek için işin uzmanlarından yardım alınması ve özellikle büyükbaş hayvanların kesiminin kasaplar tarafından yapılması önerisinde bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şu bilgileri verdi: "İş güvenliğinin en önemli unsurlarından biri işi, o işin uzmanı olan kişiye yaptırmaktır. Özellikle büyükbaş hayvan kesimini kasaplara yaptırmak kaza sayısını önemli oranda azaltır. Aletler keskin ve temiz olmalı, kesim sırasında kullanacağınız kesici aletler tam olmalı. Bu aletler her sene bilenmeli. Ayrıca olası el kesilmelerine karşı, çelik örgülü ve bilekten kemerli kasap eldivenlerinin kullanılması gerekir. Bu eldivenin bıçak kullanılan ele değil, diğer ele takılması önemli. Bu şekilde kullanım, bıçak sapmasında eli korur. Kurban kesiminin mutlaka işi bilen kasaplar tarafından yapılmasının, özellikle büyükbaş hayvanların kesiminin kasaplar tarafından yapılması önerisinde bulunuyorum. Kesim mutlaka acemi kasap tarafından yapılacaksa bu sırada yaşanacak olası kazaların önüne geçmek için yakındaki kişilerle arasında en az 1 metre mesafe olması gerekmektedir.

ALETLER NE AŞIRI KESKİN NE DE FAZLA KÖR OLMALI!

Kesim sırasında kullanılan tüm aletlerin hijyen olması gerektiğine dikkat çeken Dr. Uçan, "Kesimde kullanılacak bıçakların ve tüm kesici aletlerin antiseptikle yıkanması ve temizlenmesi gerekir. En azından alkol ya da kolonya ile silinmeli. Aletler ne aşırı keskin ne de fazla kör olmalı. Çok keskin olduğunda yaralanmalar daha ağır şekilde sonuçlanabilir. Aletlerin keskin olmaması durumunda ise kurban eziyet çeker." dedi. Kesilmeye karşı çelik örgülü eldiven kullanılması gerektiğini hatırlatan Dr. Uçan, kasabın, çelik eldiveni bıçağı tuttuğu elin aksi eline takması gerektiğini de kaydetti. Uzuv yaralanmalarında kesilen kurbanlardan gelebilecek biyolojik risklerin önlenebilmesi için önemli hijyen kurallarına uymak gerektiğini de vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Kesim sırasında kurban kanları ve kurbanın bağırsakları güvenli bir şekilde bertaraf edilmeli.” diye bilgi verdi.

“ERKEN YAŞTA MALULİYETLERE KADAR GİDEBİLİR”

Acil servislere başvuran hastaların büyük kısmında kurban kesimi sırasındaki ortaya çıkan yaralanmalar daha çok delici ve kesici aletlerle ortaya çıkan yaralanmalardır.” diyen Prof. Dr. Osman Tecimel, “Bu yaralanmalar sırasında cilt altına ulaşan delici veya kesici aletler tendon kas damar ve bağların yırtılmasına sebep olmaktadır. Çok küçük bir cilt kesesinin altında saklanabilen bu yaralanmalar erken dönemde fark edilmeyip uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde büyük sakatlıklar bırakabilmektedir. Özellikle ellerimizle kullandığımız bu delici ve kesici aletler gerek el gerekse de parmak düzeyinde ince hareket dediğimiz hassas hareketleri yaparken uzuvlarımızda fonksiyonel kayba sebebiyet vermekte bu da iş gücünde büyük kayıplara neden olmaktadır.” sözleriyle bu tip yaralanmaların ortopedi pratiğinde çok sık karşılaşılan erken yaşta maluliyetlere kadar gidebileceğini belirtti.

YARA UFAK DA OLSA GİZLİ KANAMAYA SEBEP OLABİLİR

Yaralanma sonrası ilk müdahalenin kritik öneme sahip olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tecimel, “İlk yapılması gereken yara sahasının, bir dezenfektan maddeyle, eğer bulunamıyorsa da en azından temiz suyla yıkandıktan sonra mümkünse steril değilse de temiz bir bezle veya özel yara örtücüler ile kapatılmasıdır. Yaranın temiz bir şekilde kapatılması, cilt bütünlüğü bozulmuş bir bölgeden mikropların içeri girmesini, dolayısıyla da tedavisi çok zor bir enfeksiyonun ortaya çıkmasını engelleyecektir. Bir diğer önemli sorun da kontrolü zor kanamaların ortaya çıkmasıdır. Bu kanamaların kontrolünde yara üstüne temiz bir bezle bası yapmak veya yaranın bir miktar uzağından turnike şeklinde bir kumaş, kemer veya ip parçasıyla kol veya bacakların sıkıştırılması, kanamayı azaltacak, sağlık kuruluşuna başvuruya kadar geçen sürede hayati sonuçlar doğuracak büyük kanamaları önleyecektir. Bu tarz yaralanmalarda cilt bütünlüğünün küçük olmasına aldanmamak gerekir. Delici bir aletle çok ufak bir yaralanmadan içeri girildiğinde bir damarın hasarlanması bu bölgede gizli kanamalara sebep olabilmektedir. Bunların ortaya çıkarılabilmesi için uzman görüşü şarttır.” açıklamasında bulundu.

“ÇEVREDEKİ İNSAN SAYISI AZALTILMALI”

Yine de kişinin kendi çabası ile bir kesim işlemi yapılacaksa gerek koruyucu ekipmanlar gerekse de çevresel koruyucu önlemlerin alınması bu travmalarla baş edebilmenin en etkili ve birincil yoludur.” diyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Tecimel, açıklamasının devamında ise şu ifadelere yer verdi: “Özellikle çok hassas damar sinir ve tendon yapılarının olduğu ellerin korunması için koruyucu eldivenler giymek çok büyük öneme sahiptir. Kesim yapılırken kesi sahasında kullanılan kesici aletin çevresindeki insan sayısının azaltılması yaralanmaları önlemekte çok etkilidir. Kesim işleminin yapıldığı sahaya kontrolsüz bir şekilde ellerin uzatılması işlemi yapan kişinin dikkatinden bağımsız olarak yaralanmalara sebebiyet vermektedir.

Yaralanma meydana geldikten sonra yaralanan kişilerin halk tabiriyle karga tulumba ve kontrolsüz bir şekilde taşınması da yine yaranın boyutlarını ve hasar verici etkisini artırabilmektedir. Ortaya çıkan uzun yaralanmalarında kesilen tendon damar ve sinirlerin erken dönemde tedavi edilmemesi, geç kalınan vakalarda tamiri imkânsız kılmakta ve ortaya çıkan hasarın kalıcı hali gelmesine sebep vermektedir."

“ÖNEMSENMEYEN HER YARA ÖNEMLİ BİR SONUÇ VE SAKATLIK DOĞURACAKTIR”

Gerek hayvanların kontrolü sırasında gerek yere yıkılan hayvanın altında kalmayla gerekse de hayvanın bacak darbeleriyle uzun kemiklerde veya diğer vücut bölgelerinde kırıklar da meydana gelebilmektedir. Bu tarz travmalarda en çok görülen kırıklar genelde diz altındaki bacak kemiklerinde ortaya çıkan kırıklardır. Böyle bir yaralanma durumunda kırılan bacağın doğal haline getirilip mümkünse bacak kenarından yerleştirilen sert bir cisme çok sıkı olmayacak şekilde bacağın sarılmasıyla stabilize edilerek en yakın sağlık kuruluşuna başvurması sağlanmalıdır.                        

Kırılmış uzvun bir desteğe sarılarak nakledilmesi, kırık parçaların kontrolsüz hareketini önlemekte, bu şekilde keskin kırık uçlarının çevredeki damar sinir kas ve tendon gibi yumuşak dokulara hasar vermesini dolayısıyla da travmanın büyümesini önler. Bu yaralanmalarda ortaya çıkan yaranın boyutlarına bakılmaksızın bir sağlık kuruluşunda uzman görüşü alarak tedavi ettirmek, daha sonraki dönemde onarılması zor hasarların ortaya çıkmasını ve travmanın etkisinin büyümesini engeller. Önemsenmeyen her yara önemli bir sonuç ve sakatlık doğuracaktır.

KURBAN ETİ NASIL SAKLANMALI?

Kimya Yüksek Mühendisi ve Kalite Baş Denetçisi Öğr. Gör. Mustafa Cüneyt Gezen de kurban etlerinin saklanması konusuna işaret ederek, kurban eti saklanmasında plastik kapların kullanılmaması ve yine kurban etinin sıcakken poşetlere konulmaması gerektiğini de kaydetti. Üsküdar Üniversitesi Öğr. Gör. Mustafa Cüneyt Gezen, plastiklerin içinde bulunan kimyasalların, gıda ile temas ettiğinde gıdaya geçtiğini belirterek, kurban etlerinin plastik poşet veya diğer plastik ürünlerle saklanmaması gerektiğinin altını çizdi. Öğr. Gör. Mustafa Cüneyt Gezen, şunları kaydetti: "Sıcaklığın etkisiyle bu kimyasallar gıdaya geçer ve sıcaklık arttıkça zararlı maddelerin yiyeceğe geçişi daha kolay olur. Bu maddeler vücudumuzda östrojen benzeri şekilde metabolize olur ve erkeklerde ve kadınlarda kısırlığa, kadınlarda göğüs kanserine ve nöropsikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Bu nedenle, yağlı ve sıcak gıdaların plastik kaplarda saklanması daha zararlıdır." dedi

ET, SOĞUDUKTAN SONRA POŞETE KONMALI!

Kurban Bayramı'nda kesilen kurban etlerinin, dışarıda hiç dinlendirilmeden sıcak sıcak plastik poşetlere konularak paylaşılmasının da sakıncalı olduğunu belirten Gezen, şu önerilerde bulundu: "Plastikte bulunan zehirli kimyasallar, sıcağın etkisiyle kurban etine bulaşır, buradan da insanlara geçer. Dolayısıyla kurban etleri en az 2 saat kadar soğumaya bıraktıktan sonra poşetler ile taşınmalı. Sızıntı yapmayacak, kalın poşetler kullanılmalı. Poşete koymadan tepsiler vasıtası ile taşınması daha da uygun olur. Bu süre zarfında etler soğur ve bakteri üretmesi durumu azalır.

Her bir kurban için kullanmak üzere büyük boy kasapların kullandığı yağlı kağıtlardan bulundurulmalıdır. Et soğuduktan sonra yağlı kâğıda sarılarak buzdolabına konulması sağlanmalıdır. Hayvanın derisi iç-dış ters çevrilerek kalın tuzla önce iyice ovalanır ve daha sonra yine tuzlanır ve istenirse ilgili vakıf kurumlarına bağışlanır. Kurban eti aynı gün yenilecekse kavurma yapılması, şayet daha sonra yenilecekse soğuduktan sonra parçalara ayrılarak derin dondurucuda saklanması tavsiye olunur. Derin dondurucudan çıkarılan et, buzu çözüldükten sonra pişirilerek yenebilir. Pişirilmek istenen etler, porsiyonlar halinde dondurucudan çıkarılmalı, şayet pişirilmeyecekse yeniden dondurucuya bırakılmamalıdır. Bırakıldığı taktirde et üzerinde zararlı bakteriler oluşabilir.