İlk ders stresi doğru yönetilmeli

Uzman Psikolog Duygu Gökyıldırım Uslu, “Tatil sonrasında, özellikle ilk kez okula başlayacak olmak çocuklar için büyük bir değişim. Onları yeni arkadaşlar, dersler, ödevler ve sınavlar bekliyor. Bu değişim de her çocukta çeşitli seviyelerde stres oluşturuyor. Aslında doğru yaklaşımlarla çocuğunuzun okuldaki ilk gününde yaşayacağı endişe ve stresi bir nebze de olsa azaltabilirsiniz. Unutmayın, çocuğunuzun korkuları bir günde geçmeyecektir.” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 08.09.2024 20:36
Haber Güncellenme Tarihi: 08.09.2024 20:36

Yaz tatilinin ardından yeni eğitim öğretim dönemi bugün başlıyor. Anne babaların üzerine titredikleri minik yavruları artık okullu olacak ve evlerinin güven veren sınırlarından belki de ilk kez dışarıya çıkacaklar. Formalar, önlükler, renk renk kalemler, defterler ve çantalar alınarak yapılan hazırlıklarla çocuklar çok mutlu ve heyecanlılar. Ancak bu yine de ilk gün stresi yaşanmayacağı anlamına gelmiyor. Uzman Psikolog Duygu Gökyıldırım Uslu, “Tatil sonrasında, özellikle ilk kez okula başlayacak olmak çocuklar için büyük bir değişim. Onları yeni arkadaşlar, dersler, ödevler ve sınavlar bekliyor. Bu değişim de her çocukta çeşitli seviyelerde stres oluşturuyor. Aslında doğru yaklaşımlarla çocuğunuzun okuldaki ilk gününde yaşayacağı endişe ve stresi bir nebze de olsa azaltabilirsiniz. Unutmayın, çocuğunuzun korkuları bir günde geçmeyecektir. Sabırla ve sevgiyle bu süreçte birlikte yol alacaksınız. Eğer çocuğunuzda tedirginliğin olması gerekenden daha fazla sürdüğünü ve bir gelişme olmadığını görürseniz yardım için profesyonel bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin” diyor.

OKULU BİRLİKTE GEZİN

Okulun ilk günü çocuğu okula yalnız göndermemek gerektiğini vurgulayan Uzman Psikolog Duygu Gökyıldırım Uslu “Bu nedenle okula çocuğunuzla birlikte ve olmanız gerekenden biraz daha erken gidin. Böylece çocuğunuz tüm gününü geçireceği okulundaki sınıf, kütüphane, yemekhane ve spor salonu gibi bölümleri sizinle birlikte keşfedecektir. Bu alanları gezerken, buralarda neler yapması gerektiğini, ders - teneffüs, oyun ve spor zamanlarını anlatırsanız çocuğunuzun kaygısının azaldığını göreceksiniz. Ayrıca, okula erken gittiğinizde çocuğunuzun öğretmeniyle tanışma ve daha çok konuşma fırsatı yakalayacaksınız. Zira diğer öğrenciler ve veliler kalabalıklaştığında öğretmeniyle bire bir iletişim kurmanız güçleşecektir” diyor.

ANLATMASI İÇİN ZORLAMAYIN

Okul çıkışında onu okulun kapısında bekleyeceğinizi söyleyin ve orada olmayı ihmal etmeyin. Gününün nasıl geçtiğiyle ilgili sorgulayıcı bir tavır sergilenmemesi gerektiği uyarısında bulunan Uzman Psikolog Duygu Gökyıldırım Uslu “Çocuğunuzu daha fazlasını anlatması için zorlamayın. Merak ettiğiniz konuları öğretmeni veya okul idaresi ile konuşup, öğrenebilirsiniz. Bundan sonra her geçen gün kendisini biraz daha iyi ve okula ait hissedeceğiyle ilgili konuşun. Yaşıtı olan her çocuğun şu anda aynı hisleri yaşadığını, yalnız olmadığını belirtin ve onunla gurur duyduğunu hissettirin. Okul çıkışı sevdiği bir yerde beraber yemek yiyerek veya eksik olan okul malzemelerini tamamlayarak günü sonlandırabilirsiniz” diyor.

OKULA BAŞLAMA KAYGISI NORMAL, ANCAK DİKKAT!

Okul öncesi dönemde ve birinci sınıfa başlama aşamasında bu kaygının belirgin şekilde arttığını aktaran Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Okula başlama kaygısının birçok farklı nedeni olabilir.” dedi. Çocukların kaygıyla baş etmelerine yardımcı olmak için ailelere önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, çocuğun kaygısının uzun sürmesi ve uyum sağlayamaması durumunda vakit kaybetmeden yardım alınmasının gerekliliğini vurguladı. Araştırmalara göre, özellikle okul öncesi dönemde ve birinci sınıfa başlama aşamasında bu kaygının belirgin şekilde arttığını aktaran Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, çocukların yaşına, kişilik özelliklerine ve ailevi koşullarına bağlı olarak bu kaygının şiddetinin değişebildiğini söyledi ve her çocuğun kaygıyı deneyimleme sürecinin farklı olduğunu vurguladı.

Okula başlama kaygısının birçok farklı nedeni olabileceğine değinen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, bu nedenleri şöyle sıraladı: “Okul, çocuklar için genellikle yeni bir ortamdır. Yeni bir öğretmen, yeni arkadaşlar ve bilinmeyen bir düzen, çocuklarda kaygıya yol açabilir. Özellikle anne-babadan ilk kez ayrılma deneyimi, çocuklarda kaygıya neden olabilir. Anne-baba ile geçirilen süre, çocukların güvenli ve rahat hissetmeleri için önemlidir. Yeni bir sosyal çevrede nasıl davranacaklarını veya nasıl kabul göreceklerini bilmiyor olabilirler. Sosyal becerilerdeki eksiklikler, bu kaygıyı artırabilir. Yeni bir eğitim ortamında karşılaşacakları akademik zorluklar hakkında belirsizlik, çocukların endişelerini artırabilir. Aile içindeki stresli durumlar, ebeveynlerin okul başlangıcı konusunda yaşadıkları kaygılar veya çocuğun geçmiş deneyimleri, okula başlama kaygısını etkileyebilir.

ÇOCUKLARINIZIN DUYGULARINI CİDDİYE ALIN!

Çocukların kaygıyla baş etmelerine yardımcı olmak için öncelikle çocuğu okul ortamı hakkında bilgilendirmek ve okul öncesi ziyaretler yapmak gerektiğini aktaran Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Okulun nasıl bir yer olduğunu, öğretmenlerle tanışma fırsatlarını ve sınıf arkadaşlarıyla nasıl etkileşimler kurulabileceğini anlatın.” dedi.

Günlük rutinler oluşturmanın, çocukların güven duygusunu artırabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, şöyle devam etti: “Günlük rutinler oluşturmak, çocukların güven duygusunu artırır. Sabah kalkış, okul öncesi hazırlıklar ve akşam yatma saatleri gibi düzenli aktiviteler, çocuğun kendini güvende hissetmesine yardımcı olabilir. Çocuğun kaygılarını dinlemek ve bu kaygıları anlamaya çalışmak, ona destek olmanın etkili bir yoludur. Çocuğunuzun kaygılarını ve duygularını açıkça ifade etmesine olanak tanıyın. Onları dinleyin, duygularını ciddiye alın ve endişelerinin geçici olduğunu anlatın.”