Alerjik hastalıkların yaygınlaşmasında çevresel ve genetik faktörlerin yanı sıra modern yaşam tarzının etkili olduğu düşünülüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları, “Kentsel yaşam, doğadan uzaklaşma, işlenmiş gıdaların tüketimi ve çocukların bağışıklık sistemlerinin yeterince güçlenmemesi alerjik reaksiyonların artmasına neden oluyor” diyor.
Uzmanlar, doğru beslenmenin bağışıklık sisteminin güçlü bir şekilde gelişmesi için temel olduğunu belirtiyor. Özellikle yaşamın ilk 1000 gününde yapılan beslenme tercihleri, çocuğun alerjiye yatkınlığını azaltmada önemli bir etkiye sahip.
Anne sütü, çocuğun bağışıklık sistemini güçlendiren antikorlar içerir. DSÖ, bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesini öneriyor.
Yoğurt, kefir ve lifli sebzeler gibi gıdalar, bağırsak sağlığını destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirebilir.
Erken yaşta dengeli ve çeşitli beslenme, bağışıklık sisteminin farklı alerjenlere karşı tolerans geliştirmesine yardımcı olabilir.
Yeni araştırmalar, alerji riskini azaltmada erken dönemde potansiyel alerjenlerle tanışmanın faydalı olabileceğini gösteriyor. Örneğin:
Yer Fıstığı ve Yumurta: Yapılan çalışmalar, yer fıstığı ve yumurta gibi yaygın alerjenlerin erken yaşta küçük miktarlarda tanıtılmasının, bu gıdalara karşı alerji gelişimini önleyebileceğini ortaya koydu.
Balık ve Deniz Ürünleri: Omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan balık, bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler yaratabilir ve alerji riskini azaltabilir.
Erken yaşta işlenmiş gıdalarla beslenmenin alerji riskini artırabileceği belirtiliyor. Beslenme uzmanları, "Şekerli ve katkı maddesi içeren gıdalar, bağışıklık sistemini zayıflatır ve vücudu alerjenlere karşı savunmasız bırakabilir. Ayrıca fast food ve hazır gıda tüketimi, inflamasyonu artırarak alerjik reaksiyonlara yol açabilir" diyor.
Türkiye Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği’nin raporlarına göre, her 10 çocuktan 3’ünde alerji semptomlarına rastlanıyor. En sık karşılaşılan alerjiler arasında inek sütü proteini, yumurta ve gluten alerjisi yer alıyor. Erken teşhis ve doğru beslenme stratejileri ile bu oranların düşürülebileceği belirtiliyor.
(Dilvin Altıkardeş)