Meme ağrısı, kadınların büyük bir bölümünü etkileyen yaygın bir sorundur. Bu ağrı, genellikle hormonal değişikliklerle ilişkilidir ve çoğu zaman adet döngüsü ile bağlantılı olarak ortaya çıkar. Ancak, bazı durumlarda meme ağrısı, fibroadenom gibi iyi huylu meme lezyonlarından veya meme dokusunun iltihaplanmasından kaynaklanabilir. Çoğunlukla zararsız olan bu ağrı, kadınlar arasında ciddi bir endişe kaynağı olabilir, özellikle de meme kanseri korkusu bu endişeyi körükleyebilir.
Meme ağrısının anksiyete ile ilişkisi üzerine yapılan araştırmalar, bu durumun kadınlar üzerinde psikolojik bir yük oluşturduğunu göstermektedir. 2023 yılında yapılan bir çalışma, meme ağrısı şikayetiyle doktora başvuran kadınların %60'ının, ağrının meme kanseri belirtisi olabileceği korkusuyla yüksek düzeyde anksiyete yaşadığını ortaya koymuştur. Çalışmada yer alan kadınların büyük bir kısmı, meme ağrısının yaşam kalitelerini olumsuz etkilediğini ve günlük aktivitelerinde zorlanmalarına neden olduğunu belirtmiştir.
Başka bir araştırma ise, meme ağrısı yaşayan kadınların %30'unda depresyon belirtilerine rastlandığını ve bu durumun meme ağrısının süresi ve şiddeti ile doğrudan bağlantılı olduğunu bulmuştur. Ağrı süresinin uzaması ve şiddetinin artması, kadınların ruh sağlığını daha fazla etkileyerek anksiyete ve depresyon riskini artırmaktadır.
Uzmanlar, meme ağrısının genellikle zararsız olduğunu ve kadınların bu konuda gereksiz endişeye kapılmamaları gerektiğini vurgulamaktadır. Ancak, meme ağrısının kadınlar üzerinde yarattığı psikolojik etkiyi göz ardı etmemek gerektiğini de belirtmektedirler.
(Fatma Hatun Altıkardeş)