Arama motorları, algoritmalarına dayalı olarak kullanıcılara en uygun sonuçları sunmayı hedeflese de, bu algoritmaların doğruluk ve güvenilirlik konusunda her zaman başarıya ulaşamadığı biliniyor. 2023 yılında yapılan bir çalışma, arama motorlarının sunduğu bilgilerin %30’unun yanıltıcı veya yanlış olabileceğini ortaya koydu. Özellikle tıbbi konular, finansal bilgiler ve politik içerikler gibi hassas konularda, bu yanıltıcı bilgiler kullanıcıları yanlış yönlendirebiliyor.
Bu sorunun arkasında, arama motorlarının genellikle popülerliği yüksek ancak doğruluğu kanıtlanmamış kaynakları öne çıkarması yatıyor. Araştırmaya göre, kullanıcıların çoğu ilk birkaç arama sonucuna güvendiğinden, yanıltıcı bilgilere maruz kalma olasılığı artıyor. Yanlış bilgiye dayalı kararlar almak, özellikle sağlık ve finans gibi kritik alanlarda telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabiliyor.
Arama motorlarının sunduğu bir diğer tehlike ise, kullanıcıların kötü amaçlı yazılımlar ve kimlik avı saldırılarına maruz kalma riskidir. 2022 yılında yapılan bir siber güvenlik araştırması, arama motorları aracılığıyla yapılan tıklamaların %20’sinin zararlı web sitelerine yönlendirilebileceğini göstermiştir. Bu siteler, kullanıcıların kişisel bilgilerini çalmak, kötü amaçlı yazılımlar yüklemek veya kredi kartı gibi hassas bilgilerini ele geçirmek için tuzaklar kurmaktadır.
Araştırmanın verilerine göre, kullanıcıların büyük bir kısmı arama motorları aracılığıyla eriştikleri sitelerin güvenli olup olmadığını kontrol etmiyor. Bu da kötü niyetli aktörlerin, sahte siteler aracılığıyla kişisel verilere ulaşmasını kolaylaştırıyor. Özellikle kimlik avı (phishing) saldırıları, arama motorları üzerinden popüler hale gelen bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor. Siber suçlular, arama motorlarını kullanarak popüler markaların veya hizmetlerin sahte versiyonlarını öne çıkartarak, kullanıcıları bu sitelere yönlendiriyor.
Yapılan bir başka araştırma, arama motorlarının kullanıcı güvenliğini yeterince sağlayamadığını ortaya koydu. Özellikle Google, Bing ve Yandex gibi yaygın kullanılan arama motorlarının, kötü niyetli içeriklerin yayılmasını engellemede yetersiz kaldığı görülüyor. Araştırma, arama motorlarının algoritmalarının, güvenilir sitelerle dolandırıcılık amaçlı sahte siteleri ayırt etmede zorlandığını ortaya koyuyor. Bu da kullanıcıları potansiyel risklerle karşı karşıya bırakıyor.
Söz konusu araştırmaya göre, kullanıcıların zararlı içeriklerle karşılaşma oranı son beş yılda %60 artmış durumda. Bu artışın arkasındaki temel nedenlerden biri, arama motorlarının reklam içeriklerini öne çıkarması ve bu reklamların çoğunun doğruluğunun denetlenmemesi. Birçok kullanıcı, arama sonuçlarının en üstünde yer alan sponsorlu bağlantıları tıklayarak kötü amaçlı sitelere yönlendirilebiliyor.
Arama motorları, algoritmalarına dayalı olarak en popüler ve en çok tıklanan içerikleri öne çıkarma eğilimindedir. Bu durum, güvenilir olmayan haber siteleri, yanıltıcı bloglar ve sahte bilgi yayan platformların ön plana çıkmasına neden olabiliyor. Özellikle siyasi ve sosyal konularda, yanıltıcı bilgiler içeren web siteleri, kullanıcıların doğru bilgiye erişimini zorlaştırıyor.
Yapılan araştırmalara göre, arama motorlarında yayılan bilgi kirliliği, dezenformasyon kampanyalarının başarılı olmasına katkı sağlayabiliyor. 2022 yılında Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, seçim dönemlerinde arama motorları aracılığıyla yayılan yanlış bilgilerin seçmen davranışlarını doğrudan etkilediği ve kamuoyunu manipüle edebileceği ortaya kondu. Bu tür manipülasyonlar, sadece bireyleri değil, toplumun genelini etkileyerek ciddi sosyal sorunlara yol açabiliyor.
Arama motorlarının sunduğu tehlikelerden korunmak için kullanıcıların alabileceği birtakım önlemler bulunuyor. İlk olarak, güvenli ve doğruluğu kanıtlanmış web sitelerine yönlendiren tarayıcı uzantıları kullanmak büyük fayda sağlayabilir. Ayrıca, güvenlik yazılımlarının güncel tutulması ve kimlik avı saldırılarına karşı bilinçli olunması, kullanıcıların siber tehditlerden korunmasına yardımcı olabilir.
Bunun yanı sıra, arama motorlarının sunduğu içeriklerin doğruluğunu sorgulamak ve birden fazla kaynaktan bilgi edinmek, yanıltıcı bilgilere maruz kalma riskini azaltır. Araştırmalar, kullanıcıların tek bir kaynağa dayanmaktan ziyade, farklı ve güvenilir kaynaklardan elde ettikleri bilgileri karşılaştırmalarının önemli olduğunu vurgulamaktadır.
(Dilvin Altıkardeş)