Şah damarı, boynumuzun her iki yanında bulunan ve beyne kan taşıyan ana damarlardan biridir. Bu damarların tıkanması ya da daralması, kan akışını kısıtlar ve beyne yeterli oksijen ulaşmadığında inme gibi ciddi sağlık sorunları meydana gelebilir. Genellikle, damarlarda biriken plaklar (ateroskleroz), damar tıkanıklığının en yaygın nedenidir. Bu plaklar, kolesterol, yağ, kalsiyum ve diğer maddelerin birikmesiyle oluşur.
Şah damarı tıkanıklığı genellikle sinsi ilerler ve herhangi bir belirti vermeden gelişebilir. Ancak bazı durumlarda, bireyler baş dönmesi, baş ağrısı, görme kaybı, konuşma güçlüğü veya vücut yarısında güçsüzlük gibi belirtilerle karşılaşabilir. Risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara kullanımı, diyabet ve ileri yaş bulunmaktadır.
Yapılan araştırmalar, sigara kullanan bireylerde şah damarı tıkanıklığı riskinin yaklaşık iki kat arttığını göstermektedir. Ayrıca, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı da bu durumu tetikleyen başlıca nedenler arasındadır.
Son yapılan tıbbi araştırmalar, şah damarı tıkanıklığının erken evrede teşhis edilmesinin, inme riskini büyük oranda azalttığını göstermektedir. 2023 yılında Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından yapılan bir çalışmada, damar tıkanıklığı yaşayan bireylerde, düzenli taramalar sonucunda tıkanıklığın %30 oranında erken evrede tespit edildiği ve bu hastaların inme riskinin %60 oranında azaldığı belirtilmiştir.
Ayrıca, yapılan bir diğer çalışma, yüksek risk grubundaki bireylerde şah damarı ultrasonu ile erken tarama yapılmasının, ölümcül komplikasyonları önlemek açısından etkili olduğunu ortaya koymuştur.
Şah damarı tıkanıklığı, tıkanıklığın boyutuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilir. İlaç tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri (diyet, egzersiz) ve daha ciddi durumlarda cerrahi müdahale seçenekleri mevcuttur. Endarterektomi adı verilen cerrahi müdahale, tıkanıklık olan bölgedeki plakların temizlenmesi işlemidir. Bunun yanı sıra, daralmış damara stent yerleştirerek kan akışını yeniden düzenlemek de yaygın bir tedavi yöntemidir.
Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam tarzının bu hastalığı önlemede en etkili yol olduğunu vurguluyor. Sigaranın bırakılması, düzenli egzersiz yapılması ve dengeli bir diyet programı ile yüksek tansiyon ve kolesterol gibi risk faktörlerinin kontrol altına alınması gerekiyor.
Erken teşhisin önemi göz önünde bulundurulduğunda, 50 yaş üstü bireylerin düzenli sağlık taramalarını yaptırmaları inme riskini önemli ölçüde azaltabilir. Özellikle, boyun damarlarında herhangi bir daralma hissedildiğinde hemen bir doktora başvurulması gerektiği konusunda uzmanlar uyarıyor.
(Ayşe Candan)