Türkiye'de çiftçilik sektörü, giderek yaşlanan bir iş gücüne sahip olma riskiyle karşı karşıya. Çiftçilerin yaş ortalamasının son yıllarda ciddi şekilde arttığına dikkat çeken uzmanlar, sektördeki genç nüfusun azalmasının uzun vadede tarımsal üretimi olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.
TÜİK verilerine göre, tarımda çalışan çiftçilerin yaş ortalaması 55'in üzerine çıkarken, bu oran her geçen yıl yükselmeye devam ediyor. Genç çiftçilerin sektöre katılımı azalırken, yaşlı çiftçilerin emekli olması ya da üretimden çekilmesi, iş gücünde ciddi bir açık yaratıyor.
Sektördeki yaş ortalamasındaki artış, yalnızca tarım üretiminin sürdürülebilirliği açısından değil, aynı zamanda teknolojik yeniliklerin yaygınlaştırılmasında da büyük bir engel oluşturuyor. Zira, genç neslin tarımda daha fazla yer alması, dijital teknolojilerin ve modern tarım yöntemlerinin yaygınlaşması açısından büyük önem taşıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, genç çiftçilerin sektöre kazandırılması için çeşitli teşvik programları ve hibeler sunuyor. Ancak, bu teşviklerin etkinliği konusunda hâlâ ciddi tartışmalar mevcut. Genç çiftçiler, daha modern ve verimli tarım yöntemlerine geçiş yapmak istediklerini belirtirken, eğitim ve finansman eksikliklerinin bu geçişi engellediğini ifade ediyorlar.
Uzmanlar, sektördeki yaşlı çiftçilerin yerini alacak genç girişimcilerin tarıma yönelik ilgisini artırmanın, sadece ekonomik değil, çevresel sürdürülebilirlik açısından da kritik olduğunu vurguluyor. Tarımın geleceği için genç neslin rolü her geçen gün daha fazla önem kazanıyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)