Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) tarafından yapılan çalışmalarda, el hijyeninin çocuklarda bulaşıcı hastalıkların yayılmasını yüzde 30’a kadar azalttığı ortaya konmuştur. Özellikle solunum yolu enfeksiyonları, grip, mide-bağırsak hastalıkları ve cilt enfeksiyonları gibi yaygın hastalıklara karşı el hijyeni güçlü bir koruma sağlıyor.
Bir diğer dikkat çekici araştırma ise Avrupa’da yapılan bir el hijyeni çalışmasıdır. Araştırmada, kreşlerde el yıkama alışkanlığı olan çocukların, el yıkamayanlara kıyasla hastalık nedeniyle okula devamsızlık oranlarının %23 daha az olduğu tespit edilmiştir. Araştırmacılar, çocukların oyun oynarken veya yemek yerken ellerini sürekli ağız ve yüz bölgesine götürdüğünü, bu nedenle virüs ve bakterilerin kolayca bulaşabileceğini belirtiyorlar.
Uzmanlar, çocuklarda el yıkama alışkanlığının gelişmesi için ailelerin ve okulların birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çekiyor. İstanbul Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, el yıkama alışkanlığının küçük yaşlarda kazanıldığında, çocukların yetişkinlik döneminde de bu alışkanlığı devam ettirdiğini göstermiştir. Araştırmaya katılan uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarına ellerini ne zaman ve nasıl yıkamaları gerektiğini öğretmeleri gerektiğini vurguluyor.
Ailelerin yanı sıra okullarda da el hijyenine yönelik bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini söyleyen eğitimciler, sınıflarda dezenfektan ve sabun bulundurulmasının önemine değiniyor. Öğretmenler, çocukları sık sık el yıkama konusunda teşvik ederek bu alışkanlığı kazanmalarına katkı sağlayabilir. Uzmanlara göre, özellikle tuvalet kullanımı sonrası, yemeklerden önce ve sonra el yıkama alışkanlığının vurgulanması büyük önem taşıyor.
Çocukların el yıkama alışkanlığı kazanmaları kadar doğru tekniklerle yıkama yapmaları da oldukça önemlidir. Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) tarafından yapılan bir araştırma, el yıkamanın etkili olabilmesi için ellerin en az 20 saniye boyunca sabunla ovalanması gerektiğini gösteriyor.
(Ramazan Gültaş)