Güvenlik kültürü, bireylerin ve toplumların güvenli davranışlar sergilemesi için oluşturulan bilinç, bilgi ve davranış bütünüdür. Bu kültür, risklerin farkında olmayı, güvenli yaşam pratiklerini benimsemeyi ve çevredeki tehlikeleri tanımayı içerir. Çocuklar, aileler, öğretmenler ve toplumun diğer üyeleri arasında güvenlik bilincinin yaygınlaştırılması, bu kültürün temelini oluşturur.
2024 yılında yapılan bir araştırmaya göre, çocukların güvenlik farkındalığının küçük yaşlardan itibaren geliştirilmesi, gelecekteki risklere karşı daha hazırlıklı olmalarını sağlıyor. Özellikle internet güvenliği, trafik güvenliği, fiziksel güvenlik ve doğal afetlere karşı bilinçlenmenin önemi her geçen gün artıyor.
Güvenlik kültürünün çocukların hayatındaki etkilerini inceleyen araştırmalar, bilinçli güvenlik eğitiminin çocukların riskleri anlama yeteneğini geliştirdiğini gösteriyor. 2023 yılında Avrupa’da 10-15 yaş arası çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, güvenlik bilinci eğitimi alan çocukların tehlikeleri daha hızlı fark ettiği ve tehlikeli durumlardan kaçınma becerilerinin geliştiği belirlendi.
Bu araştırmaya göre, güvenlik bilincine sahip çocuklar, internet üzerindeki yabancı kişilerle temas kurma, tehlikeli oyunlar oynama ya da fiziksel ortamlarda riskli hareketlerde bulunma olasılıklarını büyük ölçüde azaltıyor. Çocuklara verilen bu tür eğitimler, onların günlük yaşamda karşılaşabilecekleri tehlikeleri tanımalarına ve buna uygun hareket etmelerine yardımcı oluyor.
Dijitalleşmenin hızla yayılmasıyla birlikte, çocukların çevrimiçi ortamlarda karşılaştığı tehlikeler de artmış durumda. Siber zorbalık, kişisel veri hırsızlığı, uygunsuz içeriklere maruz kalma gibi riskler, çocukları internet ortamında bekleyen başlıca tehditler arasında yer alıyor. Ebeveynler ve öğretmenler, çocukların bu risklere karşı bilinçlenmesini sağlamak için çevrimiçi güvenlik kültürüne odaklanmalı.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) 2023 yılı raporuna göre, dünya genelinde çocukların %70’i internet üzerinde en az bir kez siber zorbalığa maruz kalıyor. Bu oran, dijital güvenlik kültürünün önemini gözler önüne seriyor. Aynı raporda, ebeveynlerin dijital güvenlik eğitimi alan çocukların bu tür tehlikelerle karşılaşma oranının %50 oranında azaldığı belirtiliyor.
Okullar, çocukların güvenlik bilincini kazandırmada en önemli kurumlardan biridir. Güvenlik kültürü, yalnızca ev ortamında değil, okulda da aktif bir şekilde uygulanmalı ve çocuklar, çeşitli güvenlik eğitimleriyle desteklenmelidir. Yangın tatbikatları, trafik kuralları eğitimi, internet güvenliği dersleri gibi uygulamalar, çocukların farklı alanlarda güvenlik bilinci kazanmalarına yardımcı olabilir.
2024 yılında Türkiye genelinde yapılan bir araştırma, okullarda verilen güvenlik eğitiminin, çocukların riskleri önceden fark etmeleri ve tehlikeli durumlar karşısında nasıl hareket edeceklerini öğrenmeleri açısından büyük önem taşıdığını gösterdi. Bu araştırma, özellikle ilk ve ortaokul düzeyinde verilen güvenlik eğitimlerinin çocukların bilinçlenme seviyesini artırdığını ortaya koydu.
Güvenlik kültürünün oluşturulmasında ebeveynlerin rolü yadsınamaz. Çocuklar, güvenli davranışları genellikle ebeveynlerinden öğrenirler. Ebeveynlerin çocuklarına riskleri anlatmaları, tehlikelerden nasıl korunacaklarını öğretmeleri ve güvenli bir çevre yaratmaları büyük önem taşır.
Yapılan araştırmalara göre, ebeveynlerin çocuklara güvenlik konusunda sürekli rehberlik etmesi, çocukların riskli durumlardan kaçınma eğilimini güçlendiriyor. Ebeveynlerin aktif katılımı, çocukların güvenlik kültürünü benimsemeleri için temel bir unsur olarak kabul ediliyor.
(Ayşe Candan)