Günümüzde depresyon, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir ruh sağlığı sorunu olarak biliniyor. Ancak, depresyonun yalnızca ruhsal sağlığı değil, aynı zamanda bilişsel işlevleri de etkilediğine dair artan kanıtlar bulunuyor. Araştırmalar, özellikle yaşlı bireylerde depresyonun hafıza kaybına yol açabileceğini gösteriyor. Bu makalede, depresyonun hafıza üzerindeki etkileri ve yaşla birlikte artan riskler incelenecek.
Yapılan birçok çalışma, depresyonun bilişsel işlevler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Harvard Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, depresyonun yaşlı bireylerde hafıza kaybına ve demans riskine katkıda bulunduğu tespit edilmiştir. Araştırmada, 60 yaş ve üzeri depresyon teşhisi konulan bireylerin, depresyon teşhisi konulmayan akranlarına göre hafıza testlerinde daha düşük performans sergilediği gözlemlenmiştir. Depresyonun hafıza kaybına yol açmasının birkaç potansiyel mekanizması bulunmaktadır: --Beyin Kimyasal Dengesizliği: Depresyon, serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin dengesizliğine yol açar. Bu kimyasalların eksikliği, beyin işlevlerini ve hafızayı olumsuz etkileyebilir. --Beyin Hacminde Azalma: Kronik depresyon, özellikle hipokampus bölgesinde beyin hacminin azalmasına neden olabilir. Hipokampus, hafıza ve öğrenme ile ilişkilidir ve bu bölgedeki küçülme hafıza kaybına yol açabilir. --Stres Hormonu Seviyeleri: Depresyon, kortizol gibi stres hormonlarının seviyelerini artırabilir. Yüksek kortizol seviyeleri, beyindeki sinir hücrelerine zarar vererek hafıza işlevlerini bozabilir. (Fatma Hatun Altıkardeş)