Harvard Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, günde üçten fazla dijital içerik tüketen bireylerinde sistematik gerileme belirtilerinin daha sıklıkla ortaya çıktığını ortaya koydu. Araştırmada, beyin kapasitesi, bellek testleri ve dikkat aktiviteleri ölçüldü. Sonuçlar, aşırı dijital medyanın beyindeki sinaptik bağlantılarının birleştirildiğini ve tedavilerin azaltılmasını gösterdi.
Dijital platformlar, sürekli uyarılar ve bildirimlerle dikkat dağıtıcı bir ortam düzenlenmektedir. Bu durum, durdurulabilecek sürelerini kısaltarak öğrenme ve hafızayı olumsuz etkiliyor.
Hızlı bilgi dağıtımı, bölmeyi düşünmeyi zorlaştırıyor. Araştırmalar, sosyal medya ve kısa formatlı içeriklerin, daha karmaşık düşünme yeteneklerini geliştirmede zorlandığını gösteriyor.
Uzun süre ekran engelleri oturmak, fiziksel aktiviteyi kısıtlıyor. Düzenli egzersiz, beyin sağlığı için kritik öneme sahipken, hareketsiz yaşam tarzını tedavi etmeye hazırlanıyor.
Yale Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma, gençlerin dijital içerik tüketiminin, beyin gelişiminde olumsuz etkileneceğini gösterdi. Araştırmada, günde beşten fazla dijital içeriğin tüketildiği gençlerde, duygusal ve elastikiyetin daha sık yaşandığı tespit edildi.
Uzmanlar, "dijital detoks"un kaydedilmesini öneriyor. Bunların, belirli zaman dilimlerinde dijitalliğin uzak kalması, dikkat sürelerini ve zihinsel sağlıklarını korumalarına yardımcı olabilir. Ayrıca düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve sosyal etkileşimler, beyin sisteminin desteklenmesi için kritik toplanmaya sahiptir.
Dijital çağın sunduğu olanaklardan önemli olsa da, aşırı tüketim ve drenajın potansiyel tehlikelerine karşı kalıcı olarak oluşturmak gerekiyor. Beyin patlaması gibi sağlık sorunlarının önüne geçmek için dengeyi sağlamak, zihinsel ve duygusal sağlık için hayati öneme sahiptir.
(Fatma Hatun Altıkardeş)