Türkiye, özellikle Ege Bölgesi'nde yoğunlaşan kuru üzüm üretimiyle dünya pazarında önemli bir paya sahip. Ülkenin yıllık kuru üzüm üretimi yaklaşık 300 bin ton civarında olup bunun büyük bir kısmı ihraç ediliyor. Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) verilerine göre, Türkiye kuru üzüm ihracatında dünya liderleri arasında yer almakta ve toplam dünya ihracatının yaklaşık %25-30'unu karşılıyor. Türkiye'nin kuru üzüm ihraç ettiği başlıca pazarlar arasında Avrupa Birliği ülkeleri, ABD, Rusya, Çin ve Japonya gibi ülkeler bulunuyor.
Türkiye’nin kuru üzüm ihracatından elde ettiği yıllık gelir 500 milyon doları aşmakta olup, ülkenin tarım ihracatında önemli bir yer tutuyor. Elde edilen bu gelir, tarım sektörü için önemli bir döviz kaynağı sağlarken aynı zamanda kırsal bölgelerde istihdamın artırılmasına da katkıda bulunuyor. Ege İhracatçı Birlikleri’nin raporuna göre, kuru üzüm sektörü 10 binden fazla aileye doğrudan ekonomik gelir sağlamakta ve bu da kırsal kalkınmayı destekleyici bir rol oynamaktadır.
Türkiye, kuru üzümde kalite standartlarını artırmak için önemli adımlar atmaktadır. Türk üzüm üreticileri, özellikle organik üretime yönelmiş durumdadır ve bu sayede uluslararası pazarda Türkiye kuru üzümü için bir marka değeri oluşturulmuştur. Tarım ve Orman Bakanlığı, kalite standartlarını koruyarak sürdürülebilir üretim tekniklerine öncelik vermektedir. Bunun yanında, pestisit kalıntı kontrolleri gibi kalite denetimleri sayesinde Türkiye'nin kuru üzüm ihracatındaki güvenilirliği artmış ve dünya pazarında tercih edilen bir ürün haline gelmiştir.
Ekonomi uzmanları ve tarım analistleri, Türkiye’nin kuru üzüm üretimi ve ihracatındaki başarısını çeşitli faktörlere bağlıyor.
Türkiye'nin kuru üzüm ihracatında yaşadığı zorluklar arasında, fiyat dalgalanmaları, iklim değişikliği etkileri ve uluslararası rekabet yer alıyor. Özellikle ABD ve İran gibi ülkelerin kuru üzüm pazarında Türkiye'ye rakip olması, fiyatlarda rekabet baskısını artırıyor. Uzmanlar, bu sorunların üstesinden gelmek için Türkiye’nin katma değerli ürünler geliştirmesi, organik üretimi teşvik etmesi ve pazarlama stratejilerini güçlendirmesi gerektiğini belirtiyorlar.
(Fatma Hatun Altıkardeş)