Araştırmanın sonuçlarına göre, son beş yıl içerisinde elektrikli araç sahibi olan kişilerin sayısında yüzde 300'ün üzerinde bir artış gerçekleşti. Bu büyüme, küresel olarak yayılan karbon emisyonlarını azaltma hedefleri ve hükümetlerin sağladığı teşviklerle destekleniyor. Türkiye özelinde bakıldığında ise, elektrikli araç şarj istasyonlarının sayısında da hızlı bir artış olduğu gözlemleniyor. Özellikle büyük şehirlerdeki ana trafik noktalarında şarj istasyonları yaygınlaşırken, kolay erişim sağlama hedefiyle kırsal bölgelerde de kurulum çalışmalarının başlatıldığı belirtiliyor.
Kullanıcıların elektrikli araç şarj istasyonlarını tercih etme motivasyonlarını da araştıran çalışmada birkaç dikkat çekici faktör öne çıkıyor. İlk sırada şarj süresi ve kolaylığı gelirken, çoğu kullanıcının hızlı şarj özelliği sunan istasyonlara yöneldiği görülüyor. Bunun yanı sıra, istasyonların enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik politikaları da karar süreçlerini önemli ölçüde etkiliyor. Araştırma katılımcılarının yüzde 68’i, temiz enerji kaynaklarından beslenen şarj istasyonlarına daha sıcak baktığını belirtiyor.
Sektördeki büyümenin bir başka göstergesi de özel şirketlerin bu alana yaptığı yatırımlar. Son üç yıl içinde enerji firmalarının şarj istasyonu kurulum projelerine ayırdığı bütçelerde ciddi bir artış yaşandı. Uzmanlar, 2030 yılına kadar mevcut şarj istasyonu kapasitesinin iki katına çıkarılacağını ve özellikle akıllı şarj teknolojileriyle entegre hizmetlerin yaygınlaşacağını öngörüyor.
(Ramazan Gültaş)