Elektronik sigaralar, sigarayı bırakma aracı olarak tanıtılsa da, değişen kimyasal maddeler sağlık açısından ciddi riskler barındırıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, e-sigara likitlerinde bulunan birçok çıldırtıcı kanserojen olduğunu ve uzun vadeli kullanımın kanserin başta olmak üzere pek çok yönde yol açabileceğini ortaya koyuyor. Elektronik sigara kullananların ve yetişkinler tarafından yoğun şekilde kullanılmasının, kansere yakalanma riskinin artırıldığı bilimsel olarak kanıtlanmaya başlandı.
Elektronik sigaralar, nikotin içeren ya da nikotin çeşitleri çeşitli sıvılar (likitler) kullanılarak buharlaştırılır. Ancak bu likitlerin içinde sadece nikotin değil, insan sağlığı için son derece tehlikeli birçok kimyasal madde de bulunuyor. Amerikan Kanser Derneği'nin yaptığı çalışmalara göre, e-sigaraların buharında bulunan en tehlikeli maddelerden bazıları şunlardır:
-Formaldehit : Endüstriyel kullanımda yaygın olan ve kansere neden olabilecek bir kimyasaldır.
-Asetaldehit : Uzun süreli maruz kalma durumunda kansere neden olabilen bir temsil edilir.
-Akrilin : Yaşam boyunca bozulmayı engelleyen ve akciğer sağlığı üzerinde olumsuz etkiler olan bir kimyasal.
-Diacetil : Ciğerlerde ciddi hasarlara yol açan ve "patlamış mısır ciğeri" olarak bilinen bir kaza nedeni olabilen bir madde.
Elektronik sigaralarda bulunan formaldehit ve asetaldehit gibi kimyasallar, uzun vadeli kansere yol açabilen maddelerdir. Formaldehit, genellikle endüstriyel işlemlerde kullanılırken, yüksek kapasiteli e-sigara likitlerinin buharlaşması sırasında ortaya çıkar. Aynı şekilde asetaldehit, alkol metabolizmasının bir yan ürünü olarak bilinirken, ancak e-sigara buharında da bulunduğu tespit edildi. Bu maddeler, DNA hasarına neden olarak kanserin oluşumunu tetikler.
Bununla birlikte, diacetil gibi sınıflandırıldığı, doğrudan ciğer dokularına zarar vererek akciğer fonksiyonlarını bozduğu ve kronik solunum yolu hastalıklarının yol açtığı bilinmektedir.
Elektronik sigaraların en büyük tehlikelerinden biri, özellikle öğrenciler arasında popüler hale gelmesidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer sağlık otoriteleri, e-sigaraların hızları arasında hızla yayılabileceğini ve bu durumun sigara havasını artırabileceğini belirtiyor. E-sigara kullanımı, yalnızca nikotin filtresini teşvik etmekle kalır, aynı zamanda gençlerin kansere yakalanma riskini de arttırır. Genç yaşlarda başlayan e-sigara kullanımı, uzun süreli tedavi hem akciğer kanseri hem de diğer kanser türlerinin zemininde hazırlayabilir.
Pek çok ülkede yapılan bilimsel araştırmalar, e-sigara güvenliğinin kanser riskini artırdığını ortaya koyuyor. Johns Hopkins Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışma, e-sigara kullanıcılarının vücutlarında kansere neden olabilecek maddelere daha yüksek oranda maruz kalabileceğinizi gösteriyor. Çalışmada, e-sigara buharındaki kimyasalların DNA'ya zarar verdiği ve bu zararın değişip kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına neden olarak tümör oluşumunu tetiklediği tespit edildi.
Ayrıca Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) tarafından yapılan başka bir araştırmada, e-sigara kullanıcılarının tüketiminde kanserojen maddelere rastlanmış, bu hastalığın doğrudan akciğer kanseri ve kanser riskinin artırıldığı belirtildi. Araştırmaya göre, nikotin ve diğer zararlı grupların ayrıştırılması, kanser oluşumuna neden olan kusurlara yol açabiliyor.
Elektronik sigaranın uzun vadede yol açma riski sadece kanserle sınırlı değil. Kronik bronşit, astım ve diğer solunum yolu hastalıkları, e-sigara kullanıcılarında yaygın olarak görülen sağlık sorunları arasında yer alıyor. Özellikle genç yaşta başlayan ve düzenli olarak e-sigara kullanan bireylerde, solunum yollarındaki hasar geri dönülemez boyutlara ulaşabiliyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)