D vitamini, vücudun kalsiyum ve fosfor emilimini düzenlemesinde kritik bir rol oynar. Bu nedenle kemik sağlığı için hayati öneme sahiptir. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirdiği, depresyon riskini azalttığı ve bazı kronik hastalıklara karşı koruma sağladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Endokrinoloji Uzmanları yaptıkları açıklamalarda; "D vitamini eksikliği ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir, ancak bu durum takviyelerin bilinçsiz kullanımıyla çözülmemelidir. Fazla D vitamini alımı da en az eksikliği kadar tehlikelidir," ifadelerini kullandı.
D vitamini, yağda çözünen bir vitamin olduğu için vücutta birikme eğilimindedir. Bu durum, hipervitaminoz D olarak adlandırılan bir zehirlenme durumuna yol açabilir.
Zehirlenme belirtileri şunlardır:
-Mide bulantısı, kusma ve iştahsızlık
-Yüksek tansiyon
-Böbrek taşı oluşumu
-Kalp ritim bozuklukları
-Kemik ağrıları ve kas zayıflığı
D vitamini takviyeleri genellikle reçetesiz satılmakta ve pek çok kişi bu takviyeleri doktor tavsiyesi olmadan kullanmaktadır. Ancak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer sağlık otoriteleri, günlük D vitamini ihtiyacının 400-800 IU arasında olduğunu belirtmektedir.
Uzmanlar, özellikle 10.000 IU’nun üzerindeki dozların uzun süreli kullanımında toksisite riskinin önemli ölçüde arttığını ifade ediyor. Beslenme ve Diyet Uzmanları, "Birçok kişi, daha fazla D vitamini almanın daha faydalı olduğunu düşünüyor. Ancak bu yanlış bir algıdır. Fazlalık, faydadan çok zarar getirir," uyarısında bulunuyor.
D vitamini alımında öncelik doğal kaynaklardan sağlanmalıdır. Güneş ışığı, D vitamini sentezi için en etkili kaynaktır. Bunun yanı sıra balık, süt ürünleri ve yumurta gibi besinler de iyi birer D vitamini kaynağıdır.
Fazla D vitamini kullanımının neden olduğu sağlık sorunları, önlenebilir durumlar arasında yer almaktadır. Uzmanlar; "D vitamini hayati bir vitamindir ancak 'her şeyin fazlası zarar' prensibi burada da geçerlidir. Bilinçli bir şekilde hareket edilmeli ve uzmanların tavsiyelerine uyulmalıdır," diyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)