Geleceğin sürdürülebilir enerjisi hidrojen 

Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında dünya genelinde sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan ilgi hızla artmaktadır. Fosil yakıtların çevreye verdiği zararlar ve karbon emisyonlarının azaltılması gerekliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik arayışları hızlandırmıştır. Bu noktada hidrojen enerjisi, temiz ve sürdürülebilir bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. Bilimsel araştırmalar ve devlet politikaları, hidrojenin geleceğin enerji kaynağı olabileceğine işaret etmektedir. 

Haber Giriş Tarihi: 23.10.2024 14:47
Haber Güncellenme Tarihi: 23.10.2024 14:47

   Hidrojen, yanma sürecinde yalnızca su buharı açığa çıkararak enerji üreten, çevre dostu bir yakıttır. Nature Energy dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, hidrojenin sıfır karbon emisyonuna sahip olması, onu fosil yakıtların yerine geçebilecek en güçlü adaylardan biri yapmaktadır. Özellikle ağır sanayi, ulaştırma ve enerji depolama gibi sektörlerde hidrojenin kullanım potansiyeli son yıllarda ciddi bir şekilde araştırılmaktadır. Hidrojen enerjisinin yenilenebilir kaynaklardan, özellikle de güneş ve rüzgar enerjisinden üretilebiliyor olması, bu yakıtı sürdürülebilir enerji dönüşümünün merkezine yerleştirmektedir.

Hidrojen üretimi, farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilmektedir. Bunlar arasında en temiz ve sürdürülebilir yöntem "yeşil hidrojen" üretimidir. Yeşil hidrojen, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak sudan elektroliz yoluyla üretilir. International Energy Agency (IEA) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, yeşil hidrojen üretim maliyetleri son 10 yılda %50 oranında düşmüş ve bu trendin önümüzdeki yıllarda devam etmesi beklenmektedir. Araştırma, yeşil hidrojenin maliyetlerinin düşmesiyle fosil yakıtlara olan bağımlılığın azalacağı ve bu durumun enerji sektöründe devrim yaratabileceğini öngörmektedir.

Her ne kadar hidrojenin enerji kaynağı olarak potansiyeli büyük olsa da, depolama ve taşıma konularında önemli zorluklar bulunmaktadır. Hidrojen gazı son derece hafif ve yanıcı olduğundan, güvenli bir şekilde depolanması ve taşınması maliyetli olabilir. Journal of Energy Storage'da yayımlanan bir araştırma, hidrojen depolama teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiğini ve bu sorunun çözülmesi halinde hidrojen enerjisinin daha yaygın kullanılabileceğini vurgulamaktadır. Yine de, kompozit malzemeler ve hidrojen tüpleri gibi yeni teknolojiler, bu alandaki zorlukları aşmak için umut verici çözümler sunmaktadır.

Hidrojen, sanayide çelik üretimi gibi yüksek karbon emisyonlarına neden olan alanlarda fosil yakıtların yerini alabilir. Hydrogen Council tarafından 2023'te yayımlanan bir raporda, hidrojenin demir-çelik ve çimento üretiminde kullanılması durumunda küresel karbon emisyonlarının oranında azaltılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca hidrojenin, fosil yakıtlara dayanan birçok ağır sanayi sektöründe kullanılabilecek temiz bir alternatif olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu durum, dünya çapında sanayinin karbondan arındırılması için büyük bir adım olarak kabul edilmektedir.

Hidrojen, aynı zamanda ulaşım sektöründe de önemli bir rol oynayabilir. Hidrojen yakıt hücreli araçlar, elektrikli araçlara alternatif olarak geliştirilmekte ve özellikle ağır yük taşıyan kamyonlar, gemiler ve uçaklar gibi büyük taşıma araçlarında kullanılabilecek bir çözüm olarak değerlendirilmektedir. 2022 yılında Energy and Environmental Science dergisinde yayımlanan bir araştırmada, hidrojenin ulaştırma sektöründe fosil yakıtların yerini alma potansiyeli incelenmiş ve hidrojen yakıt hücreli araçların menzil açısından elektrikli araçlara göre avantajlı olabileceği ifade edilmiştir. Özellikle uzun menzilli taşımacılıkta, hidrojenin temiz enerji kaynağı olarak daha etkili bir çözüm sunabileceği belirtilmektedir.

(Fatma Hatun Altıkardeş)