Türkiye, AB ile gerçekleştirdiği ticaretin önemli bir kısmını Gümrük Birliği aracılığıyla gerçekleştiriyor. 2023 yılında Türkiye'nin toplam ihracatının %40'ı AB'ye alınırken, ithalatının da %33'ü AB ülkelerine satıldı. Bu ticaret hacmi, AB'nin Türkiye'nin en büyük ticaret arkadaşı olduğunu bir kez daha gösterdi. Gümrük Birliği ürününün sanayi ürünleri üzerinde yoğunlaşmış olsa da, tarım, hizmetler ve kamu alımları gibi sektörleri kapsamıyor. Bu durumda, özellikle tarım ve hizmet sektöründeki bitkiler uluslararası pazarlarda rekabet gücü sınırlanıyor.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi yönündeki çalışmalar, özellikle dijitalleşmenin ve sürdürülebilirlik sürdürülebilirlik politikalarının ekonomiye yönelik olarak göz önünde bulundurulması. Türkiye ve AB, sanayi genişlemelerinin yanı sıra tarım ürünleri, hizmetler ve kamu alımları gibi alanlarda da serbestleşmeye giderek işbirliğini genişletmeyi hedefliyor. Bu birlikte yapılan analizler, mevcut Gümrük Birliği'nin sınırlarının, modern ekonominin sınırlarına yanıt veremediğini ortaya koyuyor. Örneğin, dijital hizmetler küresel sektör ticarette giderek daha fazla yer kaplarken, mevcut anlaşma bu sektör kapsamıyor.
Gümrük Birliği'nin modernizasyon halinde Türkiye'nin ekonomik büyüme rejiminde önemli bir artışın gerçekleşeceği öngörülüyor. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan bir çalışmaya göre, Gümrük Birliği'nin genişletilmesi durumunda Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasında (GSYH) %1,44 oranında bir artış bekleniyor. Aynı şekilde AB ekonomilerinde de olumlu etkiler yaratacağı düşünülüyor. Ayrıca tarım sektörünün Gümrük Birliği'ne dahil edilmesiyle, Türk tarım desteklerinin AB pazarının daha iyi olacağı ve üretimin artacağı tahmin ediliyor.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda siyasi ve ekonomik engeller mevcut. Türkiye-AB'de yaşanan siyasi gerilimler, özellikle insan hakları ve demokrasi birimlerindeki görüş ayrılıkları, bu süreçte önemli bir güçleşme teşkil ediyor. Öte yandan, bazı AB ülkeleri Türkiye ile Gümrük Birliği'nin genişlemesi konusunda temkinli yaklaşıyor ve özellikle tarım sektöründe daha fazla rekabet istemiyor. Ayrıca AB'nin yeşil dönüşüm politikalarında güncelleme sürecinin izlenmesi gereken önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
(Ayşe Candan)