Havaalanı çevresinde yaşayanlar için uçak gürültüsü, günlük yaşamın bir parçası haline gelmiş olabilir. Ancak uzmanlar, bu durumun görmezden gelinemeyecek sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor. Yapılan araştırmalar, uçak gürültüsüne uzun süre maruz kalmanın kalp ve damar sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini ortaya koyuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), gürültü kirliliğini önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlıyor. Gürültünün, yalnızca duyma sağlığı üzerinde değil, aynı zamanda stres, uyku bozuklukları, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıklar üzerinde de etkili olduğu belirtiliyor.
Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin yayımladığı bir rapora göre, 55 desibelin üzerindeki sürekli gürültüye maruz kalan bireylerde kalp krizi riski %20 oranında artıyor. Uzmanlar, uçak gürültüsünün kalp ritmini bozarak ani kan basıncı yükselmelerine ve damar sertliğine neden olabileceğini ifade ediyor.
Kardiyoloji uzmanları, uçak gürültüsünün neden olduğu fizyolojik ve psikolojik etkileri şöyle açıklıyor:
Stres Hormonu Artışı: Gürültü, vücudun kortizol ve adrenalin gibi stres hormonları salgılamasına neden oluyor. Bu durum, uzun vadede kalp hastalıklarına zemin hazırlıyor.
Uyku Bozuklukları: Gürültü, uyku kalitesini bozarak vücudun kendini yenileme sürecini olumsuz etkiliyor. Uyku eksikliği, hipertansiyon ve kalp ritim bozukluklarına yol açabiliyor.
Kronik Yüklenme: Uzun süreli gürültü maruziyeti, kan damarlarının esnekliğini kaybetmesine ve dolaşım sisteminin zarar görmesine neden olabiliyor.
Havaalanlarına yakın bölgelerde yaşayanlar, uçak iniş-kalkış güzergahlarında bulunanlar ve gürültü yalıtımı yetersiz konutlarda ikamet edenler, bu sağlık riskleriyle daha fazla karşı karşıya. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalıkları olan bireyler, gürültü kirliliğinden daha fazla etkileniyor.
Türkiye’de büyük şehirlerdeki havaalanları çevresinde nüfus yoğunluğu giderek artıyor. İstanbul’daki bazı bölgelerde yaşayan vatandaşlar, uçak gürültüsünden şikayetçi. Yerel yönetimler, bu bölgelerde ses yalıtımı projeleri geliştirmeye çalışsa da uzmanlar, bireysel önlemlerin de alınması gerektiğini vurguluyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)