Birçok ülkede, köprülerin dayanıklılığı ve uzun ömürlü olması için yapılan çalışmalar, iklim değişikliğinin bu yapılar üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Özellikle sel, erozyon ve aşırı sıcaklık dalgalanmaları köprülerin yapısal bütünlüğünü tehdit ediyor. ABD ve Avrupa'da yapılan son araştırmalardan elde edilen bulgular, bu tehlikenin dünya genelinde yayıldığını gösteriyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çalışma Grubu’nun 2023 raporuna göre, yağış rejimlerindeki değişiklikler köprülerin sel riski altında olduğunu gösteriyor. Örneğin, Almanya’daki 2021 sel felaketinde çok sayıda köprü ağır hasar gördü veya tamamen yıkıldı. Araştırmalar, aşırı yağış ve sellerin köprü ayaklarının erozyonunu hızlandırarak yapıların çökmesine yol açabileceğini gösteriyor. Çeşitli bilimsel çalışmalar, sıcaklık dalgalanmalarının köprülerde malzeme yorgunluğunu artırdığını belirtiyor. Özellikle çelik ve beton yapıların genişleme ve daralma süreçleri, köprülerde çatlaklara ve malzeme bozulmalarına neden oluyor. 2022 yılında ABD’de yapılan bir çalışmada, yaz aylarında sıcaklık artışları nedeniyle bazı köprülerin taşıma kapasitelerinin %30 oranında azaldığı gözlemlendi. Kıyı bölgelerindeki köprüler, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle giderek daha fazla tehdit altında. Özellikle büyük şehirlerdeki kıyı köprüleri, suyun yükselmesi ve fırtına dalgalarına maruz kalarak ciddi risklerle karşı karşıya kalıyor. Araştırmalar, deniz seviyesindeki 1 metrelik bir yükselmenin bile birçok kıyı köprüsünü kullanılamaz hale getirebileceğini gösteriyor. İklim değişikliğinin tetiklediği aşırı hava olayları, köprülerin kurulu olduğu zeminin zamanla zayıflamasına neden oluyor. Özellikle nehir yatağı erozyonu ve yeraltı sularının çekilmesi, köprü ayaklarının taşıma kapasitesini zayıflatıyor. 2021'de İtalya'da yapılan bir araştırma, nehirlerin debisindeki ani artışların köprü ayaklarını aşındırarak yapısal çöküşlere neden olabileceğini gösterdi. İnşaat mühendisleri ve iklim bilimciler, köprülerin iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
(Sercan Uslubaş)