İklim değişikliği tarımda ekimi etkiliyor

İklim değişikliği, dünya genelinde tarımsal üretimi giderek daha fazla etkileyen bir kriz haline gelmiştir. Artan sıcaklıklar, su kıtlığı, düzensiz yağışlar ve aşırı hava olayları, birçok bitki türünün verimini düşürmekte ve ekim alanlarını tehdit etmektedir. Türkiye dahil olmak üzere birçok ülke, bu değişikliklerin olumsuz etkilerini hissetmeye başlamıştır. 

Haber Giriş Tarihi: 28.10.2024 15:46
Haber Güncellenme Tarihi: 28.10.2024 15:46

Küresel sıcaklık artışı, birçok mahsulün gelişimini doğrudan etkilemektedir. Örneğin, yüksek sıcaklıklar buğday, mısır ve pirinç gibi temel gıda ürünlerinin büyüme dönemlerinde strese yol açarak verim düşüşlerine sebep oluyor. Ayrıca, artan sıcaklıklar bitkilerin su tüketimini artırmakta, bu da sulama ihtiyacını yükseltmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre, sıcaklıkların 1°C artması bile buğday verimini %5-10 oranında azaltabilir.

Türkiye'de yapılan çalışmalara göre, özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde artan sıcaklıklar, kuraklıkla birleşerek tarımsal üretimi büyük ölçüde etkiliyor. Bölgedeki çiftçiler, bu durumdan en çok buğday ve arpa gibi suya bağımlı ürünlerde etkileniyor. Aynı zamanda sıcaklık artışları zararlı böceklerin ve hastalıkların yayılmasını hızlandırmakta, bu da mahsul kayıplarını artırmaktadır.

   İklim değişikliğinin getirdiği bir diğer sorun ise yağışların düzensizleşmesi ve kuraklık riskinin artmasıdır. Türkiye gibi Akdeniz iklimine sahip ülkelerde yağışlar giderek azalmakta ve düzensiz hale gelmektedir. Özellikle kış aylarında beklenen yağışların düşmemesi, tarım alanlarında su kıtlığına yol açarak bitkilerin büyüme süreçlerini olumsuz etkilemektedir.

Türkiye’nin Ege ve Akdeniz bölgelerinde zeytin, narenciye ve üzüm gibi ürünler, su ihtiyacı yüksek bitkiler olarak öne çıkmaktadır. Yağışların azalması, bu ürünlerin verimini düşürmekte ve bazı çiftçilerin geleneksel ürünleri bırakıp daha az su tüketen bitkilere yönelmesine yol açmaktadır. Uzmanlara göre, bu eğilim devam ederse, Türkiye’nin tarımsal ürün çeşitliliğinde ciddi bir daralma yaşanabilir.

İklim değişikliği, fırtına, dolu ve sel gibi aşırı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırmaktadır. Türkiye’de son yıllarda bu tür olayların sayısında belirgin bir artış görülmüştür. Özellikle dolu yağışları meyve ve sebze bahçelerinde büyük hasarlara yol açarak üreticilerin ciddi kayıplar yaşamasına neden olmaktadır.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2023 yılında Türkiye genelinde tarımsal alanları etkileyen 300’ün üzerinde aşırı hava olayı kaydedildi. Bu durum sadece ürün kayıplarına değil, aynı zamanda maliyetlerin artmasına ve üreticilerin gelirlerinin düşmesine yol açmaktadır. Çiftçiler, bu tür zararlara karşı sigorta yaptırmak zorunda kalırken, üretim maliyetleri de giderek artmaktadır.

   İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için birçok ülke iklim dirençli tarım tekniklerine yönelmektedir. Türkiye’de de bu konuda çeşitli projeler ve araştırmalar yürütülmektedir. Sürdürülebilir tarım, damla sulama sistemleri, kuraklığa dayanıklı bitki çeşitlerinin geliştirilmesi gibi yöntemler öne çıkmaktadır. Örneğin, Tarım ve Orman Bakanlığı, son yıllarda çiftçilere daha az su tüketen bitki türleri hakkında eğitimler vererek iklim değişikliğine karşı dayanıklı tarım pratiklerini teşvik ediyor.

Ayrıca, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılan deneme çalışmaları, soğuk iklim şartlarına uyum sağlayan buğday türlerinin geliştirildiğini ve çiftçilere sunulmaya başlandığını göstermektedir. Uzmanlar, iklim değişikliğiyle mücadele için tarımsal ürün deseninde de değişiklikler yapılması gerektiğini, örneğin suya ihtiyaç duyan pamuk gibi ürünlerin yerini daha dirençli bitkilerin almasının önemli olduğunu belirtmektedir.

(Sema Yüksel Güngörmez)