2024 yılında yayımlanan bir rapor, iklim değişikliğinin beklenenden daha hızlı ilerlediğini ortaya koydu. Uluslararası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) verilerine göre, küresel sıcaklık artışı, sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1.5°C eşiğine çok daha kısa sürede ulaşabilir. Bu, Paris İklim Anlaşması'nda belirlenen hedeflerin tehlikeye girdiği anlamına geliyor. Araştırmalar, küresel emisyonların halen yüksek seviyelerde olduğunu ve 2023'te karbon salınımlarının %2 oranında arttığını gösteriyor.
Bu hızlanmanın ardındaki başlıca nedenlerden biri, fosil yakıt kullanımının azalmaması ve yenilenebilir enerjiye geçişin yavaş ilerlemesi. Fosil yakıt tüketimi, atmosfere salınan sera gazı miktarını artırarak iklim değişikliğinin hızlanmasına yol açıyor. Ayrıca, ormansızlaşma ve sanayileşme gibi insan faaliyetleri, doğal karbon yutaklarını azaltarak durumu daha da kötüleştiriyor.
Küresel sıcaklıkların artışı, iklim değişikliğinin en belirgin sonuçlarından biridir. 2023 yılı, kayıt altına alınan en sıcak yıllardan biri olarak tarihe geçti. Avrupa'da sıcaklıklar 45°C'nin üzerine çıktı, Kuzey Amerika ve Asya'da ise rekor sıcaklıklar kaydedildi. Bu sıcaklık artışları, aşırı hava olaylarının da artmasına yol açtı. Örneğin, 2024 yılında dünya genelinde yaşanan orman yangınlarının sayısı, son 50 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Ayrıca, deniz seviyelerinin yükselmesi ve şiddetli kasırgalar, kıyı bölgelerinde yaşayan milyonlarca insanı tehdit ediyor.
IPCC'nin raporuna göre, eğer mevcut emisyon seviyeleri devam ederse, 2100 yılına kadar küresel sıcaklıkların 3°C'nin üzerine çıkması bekleniyor. Bu durum, su kaynaklarının tükenmesi, tarım verimliliğinin azalması ve toplu göçler gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Ayrıca, birçok türün nesli tükenme riskiyle karşı karşıya kalacak, bu da ekosistemlerin dengesini bozarak insanlık üzerinde doğrudan etkiler yaratacaktır.
Dünya genelinde birçok ülke, iklim değişikliğiyle mücadele amacıyla çeşitli politikalar ve hedefler belirlemiş durumda. Ancak bu hedefler, mevcut durumda yeterli görülmüyor. 2023 yılında yapılan bir çalışma, dünya genelindeki iklim politikalarının, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlamak için yetersiz kaldığını ortaya koydu. Ülkelerin çoğu, fosil yakıtlardan tamamen vazgeçmek için gereken adımları atmakta zorlanıyor ve yenilenebilir enerjiye geçişte yeterince hızlı ilerleyemiyor.
Ayrıca, iklim finansmanı da büyük bir sorun teşkil ediyor. Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere verdikleri iklim finansmanı vaatleri genellikle yerine getirilemiyor. Bu durum, küresel ölçekte etkili bir iklim değişikliği mücadelesi verilmesini zorlaştırıyor. Birçok uzman, bu konuda daha güçlü uluslararası işbirliği ve finansal destek gerektiğini savunuyor.
İklim değişikliğinin frenini yeniden kontrol altına almak ve geleceğimizi kurtarmak için acil ve kapsamlı eylem planları gerekiyor. İşte bu konuda atılabilecek adımlar:
-Fosil Yakıtların Aşamalı Olarak Terk Edilmesi: Fosil yakıt kullanımını azaltmak ve yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak, iklim değişikliğiyle mücadelenin en önemli adımlarından biridir. Hükümetler, fosil yakıt sübvansiyonlarını azaltmalı ve temiz enerji teknolojilerine daha fazla yatırım yapmalıdır.
-Ormansızlaşmanın Durdurulması: Ormanlar, karbon yutakları olarak önemli bir rol oynar. Ormansızlaşmayı durdurmak ve ağaçlandırma projelerini desteklemek, karbon emisyonlarını azaltmada kritik öneme sahiptir.
-Enerji Verimliliği: Binalarda, sanayide ve ulaşımda enerji verimliliğini artırmak, sera gazı emisyonlarını azaltmanın etkili yollarından biridir. Bu alanda yapılacak iyileştirmeler, hem enerji tüketimini azaltır hem de ekonomik tasarruf sağlar.
-Küresel İşbirliği ve Finansman: İklim değişikliğiyle mücadelede, zengin ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında daha güçlü bir işbirliği şarttır. Ayrıca, iklim finansmanının artırılması ve daha adil bir şekilde dağıtılması gerekmektedir.
(Ayşe Candan)