Son yıllarda Türkiye, inovasyon ve teknolojik gelişmelere yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Ekonomi ve sanayi alanında atılan adımlar, ülkenin küresel arenada rekabet gücünü artırırken, birçok sektördeki büyüme hızı da ivme kazanıyor. Türkiye'nin inovasyona dayalı büyüme stratejisi, hem yerel hem de uluslararası düzeyde önemli sonuçlar doğuruyor.
Yapılan bir araştırma, Türkiye’nin inovasyona yaptığı yatırımların ekonomik büyümeye etkilerini ortaya koydu. 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin Ar-Ge yatırımlarının oranında artış gösterdiği kaydedildi.
Türkiye, 2022 yılında dünya genelinde inovasyon endeksinde 37. sırada yer aldı. Bu, ülkenin yenilikçilik kapasitesini artırdığını ve küresel arenada rekabet gücünü pekiştirdiğini gösteriyor.
İnovasyona yapılan yatırımların en fazla yoğunlaştığı sektörler arasında bilişim, sağlık ve otomotiv öne çıkıyor. Özellikle teknoloji ve yazılım alanındaki girişimlerin sayısı, son 5 yılda %40 oranında artış gösterdi.
İnovasyona dayalı büyüme, yeni iş alanlarının oluşmasına da katkı sağladı. Araştırma, bu yıl içerisinde inovasyon tabanlı projelerin 50.000 yeni istihdam yaratacağı öngörülüyor.
Türkiye’nin inovatif ürün ihracatında 2022 yılında %20 oranında bir artış yaşandı. Bu durum, Türkiye’nin küresel pazarlardaki payını artırmasına olanak tanıyor.
Ekonomist yaptığı açıklamasında, “Türkiye’nin inovasyona yaptığı yatırımlar, sadece ekonomik büyümeyi desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda uluslararası rekabetçiliğimizi de artırıyor. Ülkemiz, yenilikçi ürünlerle dünya pazarlarında daha fazla yer bulma potansiyeline sahip,” diyerek Türkiye’nin bu stratejisiyle gelecekte daha güçlü bir konuma geleceğini vurguladı.
Türkiye’nin inovasyona dayalı büyüme stratejisi, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle birleşerek ülkenin ekonomik dönüşümüne katkı sağlıyor.
(Özkan Güngörmez)