İpek Yolu, tarih boyunca Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarını birbirine bağlayan en önemli ticaret yollarından biri olmuştur. Bu kadim yol, günümüzde de ticaret ve işbirliği açısından büyük bir potansiyele sahiptir.
Çin’in başlattığı Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) kapsamında, İpek Yolu üzerindeki ülkeler arasında yeni işbirlikleri ve projeler hayata geçiriliyor. Bu girişimler, ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve bölgesel bağlantıyı artırmak için önemli fırsatlar sunuyor.
Çin tarafından 2013 yılında başlatılan Kuşak ve Yol Girişimi, Asya, Avrupa ve Afrika’da kara ve deniz yollarını kapsayan geniş bir altyapı ve yatırım projesidir. Bu girişim, İpek Yolu'nun modern bir versiyonunu oluşturmayı hedefleyerek, ticaretin ve yatırımın önündeki engelleri kaldırmayı amaçlıyor. Kuşak ve Yol Girişimi, 60'tan fazla ülkeyi kapsayan ve dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlasını etkileyen büyük bir projedir.
Türkiye, İpek Yolu'nun modern versiyonunda stratejik bir konuma sahiptir. Asya ve Avrupa arasında köprü görevi gören Türkiye, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında çeşitli projelere ev sahipliği yapıyor. Türkiye'nin Marmaray, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi büyük altyapı projeleri, bölgesel bağlantıyı artırarak, ticaretin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyor.
Son dönemde, Türkiye ile Çin arasında ticaret ve yatırım alanında yeni işbirlikleri geliştiriliyor. Türk firmaları, Çin pazarına ihracat yapma ve Çinli yatırımcılarla ortak projeler gerçekleştirme konusunda önemli adımlar atıyor. Ayrıca, enerji, lojistik, inşaat ve teknoloji gibi çeşitli sektörlerde de işbirlikleri artıyor.
Öne Çıkan Projeler ve Anlaşmalar:
*Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu: Bu demiryolu hattı, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan'ı birbirine bağlayarak, Asya'dan Avrupa'ya kesintisiz bir ulaşım koridoru oluşturuyor. Bu proje, İpek Yolu üzerindeki ticaretin hızlanmasına ve maliyetlerin düşmesine katkı sağlıyor.
*Kars Lojistik Merkezi: Türkiye'nin doğusunda yer alan bu merkez, Orta Asya ve Kafkasya'ya yapılan taşımacılığı kolaylaştırarak, bölgesel ticaretin gelişmesine olanak tanıyor.
*Çin-Türkiye Serbest Ticaret Anlaşması: Türkiye ve Çin arasında müzakereleri devam eden serbest ticaret anlaşması, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmayı hedefliyor. Bu anlaşma, Türk firmalarının Çin pazarına daha kolay erişim sağlamasına ve karşılıklı yatırımların artmasına katkıda bulunacak.
Araştırma sonuçlarına göre, İpek Yolu üzerindeki ülkeler arasında artan işbirlikleri, bölgesel ekonomik kalkınmayı teşvik ediyor. Orta Asya, Kafkasya ve Orta Doğu ülkeleri, Türkiye ve Çin ile olan işbirliklerini güçlendirerek, altyapı, enerji ve ticaret projelerinde önemli fırsatlar yakalıyor. Bu işbirlikleri, bölgedeki ekonomik istikrarı artırırken, halkların refah seviyesinin yükselmesine de katkı sağlıyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)