Bilim insanları, beyindeki bazı sinir hücrelerinin (nöronların), kan şekeri düzeylerini düzenlemede önemli bir rol oynadığını keşfetti. Özellikle hipotalamusta yer alan bu nöronlar, kan şekeri seviyelerini algılayarak insülin ve glukagon gibi hormonların salınımını etkiliyor. Ancak bu hücrelerde yaşanan fonksiyon bozuklukları, vücudun kan şekeri kontrol mekanizmasını bozarak insülin direncine ve tip 2 diyabete neden olabiliyor.
Özellikle 2023 yılında yapılan geniş çaplı bir çalışma, diyabet hastalığı olan bireylerde beyin hücrelerinde belirgin bir hasar ve işlev bozukluğu olduğunu gösterdi. Bu çalışmada, diyabetli hastaların beyinlerinde insülin duyarlılığının azaldığı ve glikoz metabolizmasının beyin düzeyinde de bozulduğu gözlemlendi. Araştırma ekibi, hipotalamus bölgesindeki nöronların kan şekerini düzenlemek için yeterince aktif olmadığını, bu durumun ise kan şekeri dengesizliğine ve dolayısıyla diyabete yol açtığını ortaya koydu.
Beyin hücrelerinde işlev kaybına yol açan başlıca nedenler arasında kronik stres, kötü beslenme alışkanlıkları, yetersiz uyku ve hareketsiz yaşam tarzı öne çıkıyor. Aynı zamanda uzun süre yüksek seviyelerde seyreden kan şekeri, beyin hücrelerine zarar vererek bu döngüyü daha da kötüleştiriyor. Uzmanlar, özellikle obezite ve metabolik sendromun da beyin hücrelerinin fonksiyon bozukluğuna katkıda bulunduğunu vurguluyor.
Bu yeni bulgular, diyabetin tedavisinde beyin hücrelerinin de hedef alınabileceğini gösteriyor. Beyin sağlığını koruyarak diyabet riskini azaltmak için özellikle sağlıklı bir beslenme düzeni, düzenli fiziksel aktivite ve stres yönetimi büyük önem taşıyor. Nörobilim alanında geliştirilen yeni ilaçlar, beyin hücrelerinin insülin duyarlılığını artırarak kan şekeri kontrolünü iyileştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca bazı araştırmalar, bu hücrelerin işlevini yeniden kazandırmaya yönelik beyin stimülasyonu gibi yöntemlerin de diyabet tedavisinde kullanılabileceğini öne sürüyor.
(Sercan Uslubaş)