Japonya, doğal kaynaklar açısından zengin olmayan bir ülke olduğundan, enerji ve ham madde gibi temel ihtiyaçlarını büyük ölçüde ithalat yoluyla karşılıyor. 2024 yılının ilk yarısında Japonya’nın ithalatında 'lik bir artış yaşandı. Özellikle enerji fiyatlarının küresel ölçekte yükselmesi, Japonya'nın ithalat faturalarının kabarmasına neden oldu.
Enerji kaynaklarına olan bağımlılık, ülkenin ithalat kalemlerinde önemli bir yer tutuyor. Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'nın (METI) yayınladığı rapora göre, 2024 yılı itibarıyla Japonya’nın enerji ithalatı, toplam ithalatının %30'unu oluşturdu. Bu artışın ardındaki en büyük nedenlerden biri, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası enerji fiyatlarındaki yükseliş ve yenin dolar karşısında değer kaybetmesidir.
Yen’in dolar karşısında değer kaybetmesi, Japonya'nın ithalat maliyetlerini artıran bir diğer önemli faktör olarak öne çıkıyor. 2024 yılının başından itibaren yen, dolar karşısında %8 oranında değer kaybetti. Bu durum, Japonya’nın ithal ettiği malların maliyetini artırırken, ihracat gelirlerini de olumsuz etkiledi.
Japonya'nın ihracatına baktığımızda, teknoloji ve otomotiv sektörleri ön planda yer alıyor. Ancak, yenin değer kaybetmesi ve küresel ekonomik belirsizlikler, Japonya’nın bu alanlardaki ihracat gelirlerinin de beklenen düzeyde artış göstermemesine yol açtı. Japonya Maliye Bakanlığı'nın (MOF) verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla Japonya’nın ihracatı %3 oranında artarken, ithalat arttı. Bu dengesizlik, ülkenin ticaret açığının daha da büyümesine neden oldu.
Ticaret açığının artması, Japonya ekonomisi için bir dizi olumsuz sonuç doğuruyor. Öncelikle, dış ticaret açığı, ülkenin döviz rezervlerinin azalmasına ve cari açığın artmasına neden oluyor. Bu durum, Japonya’nın dış borçlanma gereksinimini artırarak ülkenin ekonomik bağımsızlığı üzerinde baskı oluşturabilir.
Ayrıca, ticaret açığının artması, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) para politikasında zorlayıcı bir etki yaratıyor. BOJ, ekonomiyi desteklemek için düşük faiz politikası uygulasa da, artan ithalat maliyetleri ve ticaret açığı, enflasyonist baskıların oluşmasına yol açabilir. Bu durum, BOJ’un düşük faiz politikasını sürdürmesini zorlaştırabilir ve ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturabilir.
Japonya, ticaret açığını kontrol altına almak için çeşitli stratejiler geliştirebilir. Öncelikle, enerji ithalatına olan bağımlılığı azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapılması önem taşıyor. Hükümet, yenilenebilir enerji projelerine teşvikler sunarak, enerji maliyetlerini düşürebilir ve bu alandaki ithalatı azaltabilir.
İhracatı artırmak da Japonya’nın ticaret açığını kapatmak için kullanabileceği bir diğer strateji olabilir. Özellikle yüksek teknoloji ürünlerinde küresel pazardaki payını artırmak, Japonya'nın ihracat gelirlerini yükseltebilir. Bunun için, inovasyona ve Ar-Ge çalışmalarına daha fazla yatırım yapılması kritik önem taşıyor.
Ayrıca, Japonya hükümeti, yenin istikrarını sağlamak ve aşırı değer kayıplarını önlemek amacıyla döviz müdahalelerine başvurabilir. Bu tür müdahaleler, ithalat maliyetlerini kontrol altında tutmak ve ticaret dengesini korumak için etkili bir yöntem olabilir.
(Sema Yüksel Güngörmez)