Kanserle mücadelede erken teşhis, tedavi başarısında en kritik faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Geleneksel tanı yöntemleri, zaman ve uzmanlık gerektirirken, yapay zeka (YZ) teknolojisi bu süreci hızlandırarak daha kesin ve güvenilir sonuçlar sunuyor.
Dünya genelinde yapılan araştırmalar, yapay zekanın kanserli hücrelerin tespitinde %95’in üzerinde doğruluk oranına ulaştığını ortaya koyuyor.
2023 yılında Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, YZ destekli görüntüleme sistemlerinin deri kanseri (melanom) teşhisinde dermatologlardan daha başarılı olduğu tespit edildi. Çalışmada, 1.000’den fazla biyopsi örneği incelendi ve yapay zeka %97 doğruluk oranıyla kanserli hücreleri tespit etti.
Türkiye’de ise Hacettepe Üniversitesi’nde yürütülen bir projede, meme kanseri teşhisinde YZ algoritmalarının doğruluk oranının %93’e ulaştığı bildirildi. Araştırmacılar, yapay zekanın özellikle erken evre kanser tespitinde umut verici sonuçlar verdiğini ve bu teknolojinin radyoloji alanında bir devrim niteliğinde olduğunu belirtiyor.
Yapay zeka, kanserli hücrelerin tespitinde genellikle makine öğrenimi ve derin öğrenme algoritmalarını kullanıyor. Bu sistemler, yüz binlerce biyolojik örneği tarayarak:
-Anormal hücresel yapıların analizini yapıyor.
-Görüntülerdeki milimetreden küçük değişiklikleri algılıyor.
-İnsan gözünün tespit edemeyeceği detayları raporluyor.
Araştırmacı, yapay zekanın tıp dünyasında devrim niteliğinde olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Yapay zeka, sadece tanıda değil, tedavi planlamasında da kullanılarak kanserle mücadelede başarı oranlarını artıracak. İnsan uzmanlığı ile yapay zeka gücünü birleştirdiğimizde kanseri yenmek artık hayal olmayacak."
Araştırmacılar, yapay zekanın kanser tedavisinde de aktif bir rol oynaması için çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturmak ve ilaç etkinliğini değerlendirmek gibi alanlarda YZ’nin potansiyeli oldukça yüksek.
(Dilvin Altıkardeş)