Kızılelma yeni bir sayfa açıyor

 Türkiye, savunma sanayisinde son yıllarda büyük atılımlar gerçekleştirerek, yerli ve milli teknoloji hamlesiyle küresel alanda dikkat çekmeye devam ediyor. Bu bağlamda en önemli projelerden biri olan Kızılelma, Türk savunma sanayisinde yeni bir dönemi başlatıyor. İnsansız savaş uçağı olarak geliştirilen Kızılelma, Türkiye'nin askeri gücünü artırmada stratejik bir rol oynamayı hedefliyor. Savunma sanayisi alanında Türkiye'nin bağımsızlığını perçinleyen bu proje, dünyadaki benzerlerine karşı üstün özellikleriyle öne çıkıyor.

Haber Giriş Tarihi: 04.10.2024 17:23
Haber Güncellenme Tarihi: 04.10.2024 17:23

 Kızılelma, Baykar Savunma tarafından geliştirilen bir insansız savaş uçağı (İnsansız Muharip Uçak Sistemi - MİUS) projesidir. Bu sistem, Türkiye'nin gelecekteki hava savunma stratejilerinde kritik bir yer edinmesi beklenen, insansız bir platform olarak tanımlanıyor. Özellikle yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar izlenebilirliği ve gelişmiş yapay zekâ özellikleri ile rakiplerinden ayrılıyor.    Kızılelma, diğer insansız hava araçlarından (İHA) farklı olarak savaş uçağı gibi işlev görebilen, insansız bir platform olmasıyla dikkat çekiyor. Uçak, hava-yer ve hava-hava görevlerinde etkin bir şekilde kullanılabilecek özelliklere sahip. Ayrıca gelişmiş radar sistemleri, yüksek manevra kabiliyeti ve yapay zekâ destekli otonom uçuş yetenekleriyle modern savaş sahasında kritik avantajlar sağlıyor. -Kızılelma, yapay zekâ ile donatılmış bir savaş uçağı olarak, insan müdahalesi olmadan görevlerini icra edebiliyor. Bu durum, savaş sırasında pilot hatalarını minimize ederken, uçağın zorlu koşullarda dahi görev yapabilmesini sağlıyor. -Stealth teknolojisi ile donatılan Kızılelma, radar sistemleri tarafından tespit edilmesi zor olan bir yapıya sahip. Bu özellik, özellikle düşman hava savunma sistemlerinden kaçınma yeteneğini artırarak, uçağın düşman hatlarına derinlemesine nüfuz etmesine olanak tanıyor. -Sesten hızlı uçuş kabiliyeti ve 1,5 tona kadar silah taşıma kapasitesi, Kızılelma’yı benzer sistemlerden ayıran önemli faktörler arasında. Özellikle ağır mühimmat taşıyabilmesi, çeşitli görevlerde etkinliğini artırıyor.    2024 yılı itibarıyla yapılan araştırmalar, insansız savaş uçağı sistemlerinin askeri operasyonlardaki önemini açıkça ortaya koyuyor. Birçok savunma sanayii uzmanı, insansız sistemlerin geleceğin savaş ortamlarında belirleyici bir rol oynayacağını belirtiyor. Türkiye'nin Kızılelma projesi de bu doğrultuda şekillenmiş ve TÜBİTAK SAGE gibi kurumlarla yapılan iş birliği sonucu, uçağın daha da ileri teknolojiyle donatılması hedeflenmiştir. Jane's Defence Weekly tarafından yapılan bir analizde, Kızılelma'nın orta ve uzun menzilli operasyonlar için kritik bir platform olduğu belirtilmiştir. Uçağın yapay zekâ ile desteklenen otonom kabiliyetleri, hızlı tepkime süresi ve düşük radar izlenebilirliği, Türkiye'nin savunma sanayisinde teknoloji ihraç eden bir ülke olma yolunda ilerlediğine işaret ediyor. Ayrıca TÜBİTAK ve ASELSAN gibi yerli teknoloji şirketlerinin projeye katılımı, yerli üretim kapasitesinin daha da güçlendiğini gösteriyor. Kızılelma, yalnızca Türkiye için değil, aynı zamanda uluslararası arenada da büyük bir ilgi uyandırmış durumda. Savunma sanayisi analistleri, Kızılelma'nın teknik özellikleri ve operasyonel kapasitesi açısından ABD ve İsrail gibi ülkelerin geliştirdiği sistemlerle rekabet edebileceğini ifade ediyor. Ayrıca, bu uçağın Türk mühendisler tarafından tamamen yerli kaynaklarla geliştirilmiş olması, Türkiye'nin teknoloji bağımsızlığına ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi. Kızılelma'nın uluslararası pazarlarda ilgi göreceği düşünülüyor. Özellikle Türkiye’nin dost ve müttefik ülkelerine savunma sanayi ürünleri ihraç etme politikası çerçevesinde, Kızılelma’nın küresel pazarda da yer bulması bekleniyor. Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu’daki bazı ülkeler, Kızılelma'ya yatırım yapma ve satın alma konusunda ilgilerini dile getirmiştir.

(Özkan Güngörmez)