
Son dönemde yapılan araştırmalar, özellikle uygun kredi imkanları, vergi muafiyetleri ve danışmanlık destekleri gibi teşviklerin KOBİ'lerin faaliyetlerinde ciddi bir ivme kazandırdığını ortaya koyuyor. TOBB’un (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) yaptığı bir araştırmaya göre, teşviklerden faydalanan KOBİ’lerin iş hacminin yüzde 30 oranında büyüdüğü görülüyor. Aynı araştırma, bu firmaların istihdam artışına doğrudan katkıda bulunduğunu ve daha fazla kişiye iş kapısı açtığını da vurguluyor.
Değerlendirilen örneklerden biri olarak, tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin teşvik programlarıyla nasıl kalkınma sağladığı dikkat çekiyor. İşletme sahibi Ayşe Demir, KOSGEB’in sunduğu hibe destek programlarıyla hem üretim kapasitesini artırdığını hem de yeni pazarlara açılma fırsatı yakaladığını belirtiyor. Verilen bu tür destekler sayesinde ihracat oranını yüzde 20 artıran Demir, “Bize verilen bu imkânlar olmasaydı rekabette ayakta kalmamız zor olurdu” ifadelerini kullanıyor.
Bir diğer önemli nokta ise teknolojiye yapılan yatırımlar. KOBİ’lere yönelik sağlanan AR-GE teşvikleri, işletmelerin teknolojik altyapılarının güçlenmesine yardımcı oluyor. Örneğin, yazılım sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın TÜBİTAK’tan aldığı destekle geliştirdiği yeni yazılım çözümleri sayesinde uluslararası müşterilere hizmet vermeye başladığı biliniyor. Uzmanlar, bu tür desteklerle KOBİ’lerin dünya pazarlarında daha güçlü bir konuma gelebileceğini ifade ediyor.
Ancak KOBİ’lere sağlanan teşviklerin yalnızca maddi kaynaklarla sınırlı kalmaması gerektiğine de dikkat çekiliyor. İşletme sahiplerine verilen eğitim programlarının kapsamının genişletilmesi, yenilikçi girişimciliğin daha fazla desteklenmesi ve dijitalleşme sürecinin hızlandırılması gibi adımların da teşvik politikalarının bir parçası olması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca bürokratik süreçlerin basitleştirilmesi, teşviklerin KOBİ’lere ulaşmasında yaşanabilecek aksaklıkları en aza indirmek için kritik görülen bir diğer konu.
(Ramazan Gültaş)