Son dönemde Türkiye'de konut satışlarında önemli bir düşüş gözlemleniyor. Resmi verilere göre, konut satışları geçtiğimiz yıla oranla yüzde 25 azalmış durumda. Bu durumun sebepleri ve olası etkileri üzerine yapılan araştırmalar, ekonominin farklı alanlarında yankı buluyor.
Türkiye'de devam eden ekonomik belirsizlikler ve yüksek enflasyon oranları, konut talebini olumsuz etkiliyor. İnsanlar, ekonomik istikrarsızlık nedeniyle büyük yatırımlar yapmaktan çekiniyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, yıllık enflasyon oranı %40 seviyelerine ulaşmış durumda, bu da alım gücünü düşürüyor .
Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırması, konut kredilerinin maliyetini yükseltiyor. Bankalar, artan faiz oranlarını konut kredilerine yansıtarak, konut alımlarını zorlaştırıyor. Örneğin, 2024 yılı itibarıyla konut kredisi faiz oranları %20'yi aşmış durumda. Bu durum, birçok potansiyel alıcının kredi başvurusunu ertelemesine veya iptal etmesine neden oluyor .
İnşaat sektöründe yaşanan maliyet artışları ve malzeme tedarikinde yaşanan sıkıntılar, yeni konut projelerinin tamamlanmasını zorlaştırıyor. Bu da arzı azaltırken, yüksek maliyetler nedeniyle konut fiyatlarının artmasına neden oluyor. Talep tarafında ise ekonomik belirsizlikler ve yüksek faiz oranları nedeniyle düşüş yaşanıyor .
Mevcut konut stokunun fazlalığı ve bu konutların yüksek fiyatları, satılabilirliği olumsuz etkiliyor. Birçok konut, piyasa değerinin üzerinde fiyatlandığı için alıcı bulmakta zorlanıyor. Ayrıca, ikinci el konut piyasasında da benzer sorunlar yaşanıyor.
Uzmanlar, konut satışlarındaki düşüşün devam edebileceğini öngörüyor. Ekonomik istikrarın sağlanması ve enflasyon oranlarının kontrol altına alınması, konut piyasasının toparlanmasında önemli rol oynayacak. Ayrıca, faiz oranlarının düşmesi ve inşaat maliyetlerinin kontrol altına alınması da talebi artırabilir.
(Ayşe Candan)