
Son yıllarda yapılan araştırmalar, kuraklığın tarım üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor. Dünya Bankası tarafından yayınlanan bir rapora göre, kuraklık nedeniyle tarımsal üretim kapasitesi yüzde 25'lere varan kayıplar yaşayabiliyor. Özellikle tahıl üretimi, su kaynaklarının azalması sonucu büyük darbe alıyor. Araştırmaya göre, su erişimindeki azalma yalnızca ürün miktarını değil, aynı zamanda ürün kalitesini de olumsuz yönde etkiliyor. Bu da hem iç piyasada fiyatların yükselmesine hem de uluslararası ticarette rekabet gücünün azalmasına yol açıyor.
Türkiye üzerine yapılan çalışmalar da durumun vahametini gözler önüne seriyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, son on yılda ülkemizde ortalama yağış miktarları yüzde 15 oranında düştü. Bu azalma özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kendini daha yoğun bir şekilde hissettiriyor. Ziraat mühendisleri, bu bölgelerde kuraklığa dayanıklı tarım yöntemlerinin ve bitki türlerinin kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Uzmanlar, çözüm odaklı politikaların acilen uygulanması gerektiğini belirtiyor. Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, yağmur suyu hasadı sistemlerinin yaygınlaştırılması ve kuraklığa dirençli tohumların geliştirilmesi gibi önlemler, tarım sektörünü gelecekteki felaketlere karşı koruma açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca çiftçiler arasında bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi ve modern sulama tekniklerinin yaygınlaşması gerektiği de sıklıkla dile getiriliyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)