Küresel seyahat pazarında yeni iş birliği! 

Küresel seyahat pazarı, pandemi sonrası toparlanma sürecini hızlandırırken, teknoloji ve dijitalleşme odaklı yeni iş birlikleriyle büyümeye devam ediyor. 2024 yılı itibarıyla yapılan araştırmalar, seyahat sektöründeki dijital platformların büyük bir yükselişe geçtiğini gösteriyor. Bu gelişmeler ışığında, dünyanın önde gelen online seyahat platformları, turizm acenteleri ve havayolu şirketleri arasında yeni bir iş birliği dalgası yaşanıyor. Özellikle teknoloji şirketleriyle yapılan bu ortaklıklar, seyahat deneyimini daha verimli, sürdürülebilir ve kullanıcı dostu hale getirmeyi amaçlıyor.

Haber Giriş Tarihi: 04.10.2024 13:45
Haber Güncellenme Tarihi: 04.10.2024 13:45

   2023 yılında yapılan küresel bir pazar araştırması, online seyahat platformlarının turizm endüstrisindeki payının %65'e ulaştığını ortaya koydu. Sektörün büyüklüğünün 2025 yılına kadar 1,5 trilyon doları aşması bekleniyor. Bu büyüme eğiliminde dijitalleşmenin ve yapay zekâ destekli hizmetlerin önemli bir rol oynadığı belirtiliyor. Araştırmaya göre, gezginlerin %70'inden fazlası, seyahat planlarını yaparken dijital platformları tercih ediyor, bu da dijital iş birliklerinin sektördeki etkisini artırıyor.

Öne çıkan bir başka bulgu ise, sürdürülebilir seyahat çözümlerine olan talebin artması. 2023'te yapılan bir ankete katılanların %60'ı, karbon ayak izini azaltan seyahat seçeneklerini daha fazla tercih ettiklerini belirtti. Bu trend doğrultusunda, seyahat platformları ve havayolu şirketleri çevre dostu çözümler sunan teknoloji firmalarıyla iş birliklerine giderek daha fazla yöneliyor.

Google ve Expedia gibi teknoloji devleri, seyahat endüstrisinin dijital dönüşümüne öncülük ediyor. Google'ın yapay zekâ destekli seyahat planlama araçları ve Expedia'nın kişiselleştirilmiş hizmetleri, seyahat deneyimini daha kolay ve daha hızlı hale getirmeyi hedefliyor. 2024 yılında Google, Expedia ile olan stratejik iş birliğini genişleterek yapay zekâ temelli arama ve rezervasyon sistemlerini geliştirdi. Bu ortaklık sayesinde, kullanıcılar artık daha doğru ve kişisel önerilerle seyahat planlarını optimize edebiliyor.

Booking.com ise, sürdürülebilir turizmi desteklemek amacıyla Tesla ile bir anlaşmaya vardı. Bu iş birliği ile elektrikli araç kiralama hizmetleri Booking.com platformuna entegre edildi. Seyahat edenler, çevre dostu araçlarla karbon ayak izlerini azaltarak sürdürülebilir seyahat alternatiflerine erişebiliyor. Ayrıca, Booking.com’un sürdürülebilir otel seçeneklerine de öncelik vererek, çevreye duyarlı bir seyahat deneyimi sunması, bu iş birliğini daha da anlamlı kılıyor.

Havayolu şirketleri de dijitalleşme sürecine dahil oluyor. Emirates ve Microsoft, seyahat verilerinin daha etkin bir şekilde işlenmesi ve müşteri deneyimlerinin optimize edilmesi için yapay zekâ destekli bir platform üzerinde çalışıyor. Bu platform sayesinde, yolculara uçuş öncesi ve sonrası süreçlerde daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunuluyor. Aynı zamanda, uçuş gecikmeleri ve diğer sorunlar daha hızlı çözülebiliyor.

Seyahat pazarında iş birlikleri sadece dijitalleşmeyle sınırlı değil. Airbnb, karbon nötr seyahatler için bir dizi çevre dostu konaklama seçeneğini tanıttı. Bunun yanı sıra, Trip.com gibi platformlar, seyahat sırasında karbon emisyonlarını hesaplayan araçları devreye sokarak, gezginlerin çevre bilincini artırmayı hedefliyor. 2024 yılına kadar bu tür çözümlerin küresel seyahat endüstrisindeki sürdürülebilirlik standartlarını belirleyeceği öngörülüyor.

Araştırmalara göre, sürdürülebilirliğe yönelik bu girişimler, gezginler arasında büyük bir farkındalık yaratmış durumda. Özellikle Z kuşağı ve milenyum nesli, seyahat planlarını yaparken çevreye duyarlı seçenekleri daha fazla tercih ediyor. Bu da, teknoloji firmaları ve turizm sektöründeki diğer aktörler arasında sürdürülebilir iş birliklerinin giderek artmasına yol açıyor.

(Özkan Güngörmez)