Mikroplastikler, 5 milimetreden daha küçük plastik parçacıkları olarak tanımlanır. Bunlar, atık plastiklerin çevreye yayılmasından ya da ürünlerin doğal kullanımı sırasında oluşur. Günümüzde mikroplastikler, deniz suyu, toprak ve hatta havada bile bulunabiliyor. Gıda, içecekler, hava ve su yoluyla insan vücuduna girmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Mikroplastiklerin insan sağlığına olan etkileri, son yıllarda yapılan araştırmalarla daha iyi anlaşılmaktadır. Çevre mühendisleri ve tıp uzmanları, bu küçük plastik parçacıklarının vücutta birikerek, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.
Mikroplastiklerin akciğer kanseri ile olan bağlantısı, son dönemdeki tıbbi çalışmaların odağında yer alıyor. Akciğer kanseri, dünya çapında en ölümcül kanser türlerinden biri olarak bilinir. Yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin solunum yoluyla akciğerlere girmesi ve burada birikmesi durumunda, kanser hücrelerinin gelişmesini tetikleyebileceğini gösteriyor. Mikroplastiklerin içerdiği kimyasallar, DNA hasarına neden olarak kanser oluşumuna yol açabilir.
Bunun yanı sıra, mikroplastiklerin akciğerlerde birikmesi, astım, bronşit ve diğer solunum yolu hastalıklarının da riskini artırabilir. Araştırmalar, bu mikroplastiklerin bağışıklık sistemini zayıflatarak, hastalıkların daha hızlı gelişmesine neden olabileceğini göstermektedir.
Mikroplastiklerin üreme sağlığı üzerindeki etkileri de bilim dünyasında merakla inceleniyor. Çeşitli çalışmalarda, mikroplastiklerin erkek ve kadın üreme sistemine zarar verebileceği belirtilmektedir. Plastiklerde bulunan ftalatlar, BPA (Bisfenol A) gibi kimyasal maddeler, hormon düzeylerini bozarak, kısırlık, düşük yapma ve diğer üreme rahatsızlıklarını tetikleyebilir.
Birçok araştırma, mikroplastiklerin bu kimyasalları vücuda salarak, hormon dengesini bozduğunu ve üreme organlarında hasara yol açtığını gösteriyor. Kadınlarda mikroplastiklerin rahim sağlığını, erkeklerde ise sperm kalitesini olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülüyor.
Mikroplastikler vücuda girdikten sonra, solunum, sindirim ve cilt yoluyla birikmeye devam eder. Özellikle, mikroplastiklerin vücutta uzun süre kalması, hücresel yapıları etkileyerek, iltihaplanma, oksidatif stres ve genetik hasar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu birikim, kanser ve üreme bozukluklarının yanı sıra kalp hastalıkları, diyabet ve bağışıklık sistemi hastalıklarına da zemin hazırlayabilir.
(Ramazan Gültaş)