Türkiye'nin ticaret ve lojistik alanındaki stratejik vizyonu doğrultusunda, 'Orta Koridor' olarak bilinen Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Rotası (Middle Corridor) yeni yatırımlarla güçleniyor. Bu koridor, Çin'den Avrupa'ya uzanan ve Orta Asya üzerinden geçen önemli bir ticaret yolu olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin, bu koridorun gelişimine yönelik attığı adımlar ve uluslararası işbirlikleri, bölgesel ticaretin artmasını ve ekonomik kalkınmayı hedefliyor.
'Orta Koridor', Çin'in 'Bir Kuşak Bir Yol' (Belt and Road Initiative) girişiminin önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Bu rota, Çin'den başlayarak Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya uzanıyor. Deniz ve karayolu taşımacılığının birleşimiyle oluşan bu koridor, Doğu-Batı ticaretinin daha hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlıyor.
'Orta Koridor', diğer ticaret yollarına göre daha kısa ve hızlı bir güzergah sunuyor. Deniz yoluyla Çin'den Avrupa'ya yapılan taşımacılık ortalama 45-60 gün sürerken, Orta Koridor üzerinden bu süre 15-20 güne kadar düşebiliyor. Bu da özellikle zaman hassasiyeti yüksek olan ürünler için büyük bir avantaj sağlıyor.
Bu koridorun güçlenmesi, Türkiye'nin lojistik merkezi olma hedefini destekliyor. Koridor boyunca yapılacak yatırımlar, Türkiye'nin altyapısının gelişmesini ve bölgesel ticaret hacminin artmasını sağlayacak. Ayrıca, bu rota üzerindeki ülkelerle yapılan işbirlikleri, ekonomik ve diplomatik ilişkilerin güçlenmesine katkı sunacak.
Türkiye, Orta Koridor'un geliştirilmesi için önemli yatırımlar ve stratejik adımlar atıyor. Bu yatırımlar, hem ulusal altyapının güçlendirilmesini hem de uluslararası işbirliklerinin artırılmasını kapsıyor.
2017 yılında açılan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu hattı, Orta Koridor'un önemli bir bileşeni olarak hizmet veriyor. Bu hat, Türkiye'yi Gürcistan ve Azerbaycan üzerinden Orta Asya'ya bağlayarak ticaretin hızlanmasını sağlıyor. BTK hattı, Çin'den Avrupa'ya uzanan demiryolu taşımacılığında önemli bir geçiş noktası olarak kullanılıyor.
İstanbul Boğazı'nın altından geçen Marmaray Tüneli ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Asya ve Avrupa arasında hızlı ve kesintisiz bir ulaşım sağlıyor. Bu altyapı projeleri, Orta Koridor'un etkinliğini artırarak Türkiye'nin lojistik kapasitesini güçlendiriyor.
Türkiye, Hazar Denizi geçişini daha etkin hale getirmek için Azerbaycan ve Kazakistan ile işbirliği yapıyor. Ayrıca, Türkiye'de kurulacak lojistik merkezler ve serbest bölgeler, Orta Koridor üzerinden yapılan ticaretin daha verimli olmasını sağlayacak.
'Orta Koridor'un ekonomik ve stratejik etkileri üzerine yapılan araştırmalar, bu projenin potansiyel faydalarını ortaya koyuyor.
Dünya Bankası tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Orta Koridor'un tam kapasiteyle çalışması, bölge ülkelerinin ekonomik büyümesini hızlandırabilir. Rapor, altyapı yatırımlarının ve uluslararası işbirliklerinin artırılması gerektiğini vurguluyor.
OECD'nin bir analizine göre, Orta Koridor üzerinden yapılan ticaretin artması, Türkiye'nin bölgesel ticaret hacmini önemli ölçüde artırabilir. Analiz, koridorun etkinliğini artırmak için dijitalleşme ve gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
TEPAV tarafından hazırlanan bir rapor, Orta Koridor'un Türkiye'nin lojistik ve ulaşım sektöründe yaratacağı fırsatları ele alıyor. Raporda, koridorun geliştirilmesinin Türkiye'nin ihracat kapasitesini artıracağı ve yeni pazarlar açacağı ifade ediliyor.
(Özkan Güngörmez)