Kemik sağlığına dair endişeler arasında en yaygın olanlardan biri osteoporoz, özellikle ileri yaşlarda önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Araştırmalar, bu hastalıktan korunmak için D vitamininin hayati bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, yeterli D vitamini seviyesinin kemik yoğunluğunu koruyarak kırık riskini azalttığını ve osteoporoz riskini düşürdüğünü belirtiyor.
Osteoporoz, kemik dokusunun yoğunluğunu kaybetmesi sonucu kemiklerin daha kırılgan hale gelmesi durumudur. Özellikle kadınlarda menopoz sonrası dönemde yaygın olarak görülen bu hastalık, yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyebilir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde 200 milyon kişinin osteoporoz hastası olduğu tahmin edilmektedir ve bu sayının giderek artması beklenmektedir.
İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, D vitamininin kemik sağlığı üzerindeki etkisi incelendi. Çalışmaya katılan 5.000 kişi üzerinde yapılan incelemelerde, düşük D vitamini seviyesine sahip kişilerin kemik yoğunluğunun %20 oranında daha düşük olduğu ve bu kişilerin kırık riskinin daha yüksek olduğu tespit edildi. Araştırmacılar, yeterli D vitamini seviyelerinin kemik hücrelerinin onarımını destekleyerek osteoporoz riskini azalttığını ifade etti.
Buna ek olarak, ABD'deki Harvard Tıp Fakültesi tarafından yürütülen bir diğer çalışmada, menopoz sonrası kadınların düzenli D vitamini takviyesi aldığında kemik yoğunluklarının oranında daha iyi korunduğu sonucuna ulaşıldı. Araştırma, güneş ışığına yeterince maruz kalmanın da D vitamini seviyesini doğal yollardan artırabileceğine dikkat çekiyor.
Endokrinoloji uzmanları, D vitamininin kemik sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini şöyle açıklıyor: "D vitamini, kalsiyumun bağırsaklardan emilimini artırarak kemiklerde depolanmasını sağlar. D vitamini eksikliği durumunda kalsiyum vücut tarafından etkin bir şekilde kullanılmaz ve bu da kemik yoğunluğunun azalmasına yol açar. Özellikle kadınlarda menopoz sonrasında D vitamini eksikliği osteoporoz riskini ciddi anlamda artırır."
(Sema Yüksel Güngörmez)