Sakız çiğnemek, günlük hayatta pek çok insanın sıkça yaptığı alışkanlıklardan biri olarak bilinir. Kimi ağız temizliğini desteklemek, kimi stresini azaltmak, kimi ise yalnızca hoş bir tat deneyimlemek için bu eylemi gerçekleştirir.
Uzmanlar tarafından yapılan son araştırmalar, sakız çiğnemenin hem olumlu hem de olumsuz bir dizi etkisi olabileceğini göstermiştir. Pozitif tarafını ele alacak olursak, şekersiz sakızların ağız sağlığını desteklediği ve dişlerde plak oluşumunu azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca, dikkat ve odaklanmayı artırdığına dair çeşitli bulgular da bulunmaktadır. Özellikle zorlu bir iş veya ders sırasında konsantrasyonu artırmasıyla bilinen bu yöntem, pek çok kişi tarafından pratik ve etkili bir çözüm olarak tercih ediliyor.
Olumsuz etkileri konusunda ise uzmanlar birkaç noktaya dikkat çekiyor. Öncelikle, sürekli sakız çiğnemenin çene eklemlerinde aşırı strese yol açabileceği belirtiliyor. Bu durum, temporomandibular eklem bozukluklarına (TME) sebep olabileceği gibi ağrıya ve ağız hareketlerinde kısıtlamalara kadar ilerleyebilir. Ayrıca, şekersiz sakızların içinde bulunan bazı tatlandırıcıların aşırı tüketiminin sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabildiği ifade ediliyor. Yapılan bir çalışma, özellikle sorbitol gibi tatlandırıcıların fazla miktarda tüketilmesinin şişkinlik ve bağırsak problemlerine yol açabileceğini göstermiştir.
Bir diğer önemli konu ise sakızın psikolojik düzeyde alışkanlık haline gelmesidir. Bazı uzmanlar, sürekli sakız çiğnemenin bir tür stres mekanizmasına dönüşerek uzun vadede bağımlılık yapabileceğini öne sürüyor. Bu tür bir bağımlılık hissi, özellikle sakız bulunmadığında huzursuzluk ve odaklanmada ciddi sorunlara yol açabilir.
(Fatma Hatun Altıkardeş)