Savunma sanayisi milli hidrojen teknolojileriyle atılım hedefliyor

Savunma sanayisi, ülkelerin güvenliği ve bağımsızlığı için kritik öneme sahip bir sektör olarak öne çıkıyor. Bu sektörde teknolojik üstünlük sağlamak, milli güvenliğin sağlanması açısından stratejik bir gereklilik olarak değerlendiriliyor.

Haber Giriş Tarihi: 28.08.2024 16:27
Haber Güncellenme Tarihi: 28.08.2024 16:27

Son yıllarda, savunma sanayisinin yenilikçi çözümler arayışında önemli bir yer tutan hidrojen teknolojileri, Türkiye’nin savunma sanayisinde de öne çıkan bir alan haline gelmiştir. 

Hidrojen, sürdürülebilir enerji kaynakları arasında yer alan ve çevre dostu özellikleriyle dikkat çeken bir yakıt türüdür. Karbon salınımı yapmayan hidrojen, özellikle enerji yoğun sektörlerde fosil yakıtlara alternatif olarak kullanılmaktadır. Bu durum, savunma sanayisinde de hidrojen teknolojilerinin tercih edilmesinin ana sebeplerinden biridir.

Hidrojenin askeri uygulamalarda kullanımı, sadece çevresel faydalar sağlamakla kalmayıp aynı zamanda enerji güvenliğini artırmakta ve operasyonel esnekliği desteklemektedir. Hidrojen yakıt hücreleri, uzun menzilli araçlar, insansız hava araçları (İHA) ve denizaltılar gibi savunma araçlarında kullanılmak üzere geliştirilmektedir.

Türkiye, son yıllarda savunma sanayisinde yerli ve milli teknolojilere ağırlık vermektedir. Bu bağlamda, hidrojen teknolojileri de Türkiye’nin milli stratejileri arasında önemli bir yer tutmaktadır. 2023 yılında açıklanan Milli Enerji ve Maden Politikası, hidrojenin geleceğin enerji kaynakları arasında öncelikli olarak yer alacağını vurgulamıştır.

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından yapılan açıklamalara göre, Türkiye’nin milli hidrojen teknolojileri geliştirme süreci hızla devam ediyor. ASELSAN, TUSAŞ ve ROKETSAN gibi savunma sanayisinin öncü kuruluşları, hidrojen teknolojilerini milli olarak geliştirmek için yoğun Ar-Ge çalışmaları yürütmektedir. Bu çalışmalar kapsamında, hidrojen yakıt hücreleri ve hidrojen üretim teknolojilerinde milli çözümler geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Türkiye, savunma sanayisinde hidrojen teknolojilerini birçok alanda kullanmayı planlıyor. Özellikle insansız hava araçları (İHA) ve denizaltılar gibi stratejik savunma unsurlarında hidrojenin kullanılması hedefleniyor. Hidrojen yakıt hücreleri, İHA’ların uçuş süresini ve menzilini artırarak operasyonel etkinliği destekliyor. Ayrıca, denizaltılarda hidrojenin kullanımı, uzun süreli su altı operasyonlarında sessiz ve gizli kalma avantajı sağlıyor.

Bunun yanı sıra, hidrojen teknolojilerinin kara ve deniz araçlarında da yaygın olarak kullanılması planlanmaktadır. Hidrojenle çalışan tanklar ve zırhlı araçlar, yüksek performans sunarken, düşük çevresel etki ve sürdürülebilirlik avantajlarıyla öne çıkıyor.

Türkiye’nin savunma sanayisinde milli hidrojen teknolojileri geliştirme hedefi, yoğun Ar-Ge çalışmalarıyla desteklenmektedir. Bu çalışmalar, üniversiteler, araştırma enstitüleri ve özel sektör iş birliğiyle yürütülmektedir. TÜBİTAK, hidrojen teknolojileri alanında önemli projelere destek sağlayarak, Türkiye’nin bu alandaki yetkinliklerini artırmayı amaçlamaktadır.

Ayrıca, yerli üretim kapasitesinin artırılması da stratejik bir öncelik olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin savunma sanayisinde tamamen yerli ve milli hidrojen teknolojileriyle üretilmiş araçlar ve sistemler geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu sayede, dışa bağımlılığın azaltılması ve Türkiye’nin savunma sanayisinde teknolojik üstünlük sağlaması amaçlanmaktadır.

Türkiye, hidrojen teknolojileri alanında uluslararası iş birliklerine de önem vermektedir. Özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ve Asya-Pasifik bölgesi ile yapılan iş birlikleri, Türkiye’nin hidrojen teknolojileri alanındaki bilgi birikimini ve kapasitesini artırmaktadır. Bu iş birlikleri, Türkiye’nin hidrojen teknolojileri alanında lider ülkeler arasında yer almasını hedeflemektedir.

(Sema Yüksel Güngörmez)