Vücut sıcaklığı, uyku döngüsünün önemli bir parçasıdır. İnsan vücudu, melatonin hormonu salgılanırken doğal olarak soğumaya başlar. Soğuk bir ortam, vücut sıcaklığının düşmesine yardımcı olarak melatonin seviyelerini artırır ve uykuya geçişi kolaylaştırır.
Bilimsel çalışmalara göre:
-Uyku için ideal sıcaklık aralığı: 16-20°C olarak belirlenmiştir. Daha düşük sıcaklıklar, vücudun rahatlamasına ve uykunun derinleşmesine yardımcı olabilir.
-Soğuk ortamlar, REM (hızlı göz hareketi) uykusu süresini artırarak zihinsel ve fiziksel yenilenmeyi destekler.
Birleşik Krallık'ta yapılan bir araştırma, serin odalarda uyuyan kişilerin, sıcak odalarda uyuyanlara göre daha kaliteli ve kesintisiz bir uyku deneyimi yaşadığını ortaya koymuştur.
Melatonin hormonunun artışı, vücudu uykuya hazırlarken, serotonin seviyesi de duygusal dengeyi destekler. Soğuk hava, bu hormonların dengesine katkı sağlayabilir.
Kış aylarında nem oranının düşmesi, daha ferah bir uyku ortamı sağlar. Ancak çok kuru hava, solunum yollarında kuruluğa yol açabileceğinden bu konuda dikkatli olunmalıdır.
Soğuk havalarda metabolizma yavaşlar, bu da vücudu dinlenme ve yenilenme moduna geçirir.
ABD’deki Ulusal Uyku Vakfı’nın (National Sleep Foundation) 2021 yılında yaptığı bir anket, katılımcıların %72’sinin serin ortamlarda daha rahat uyuyabildiğini ifade ettiğini ortaya koydu. Ayrıca, Almanya’da yapılan bir çalışma, soğuk havalarda uyku süresinin yaz aylarına göre ortalama 20 dakika uzadığını gösteriyor.
Buna karşın, araştırmacılar, çok soğuk veya çok sıcak ortamların uyku üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekiyor. Aşırı düşük sıcaklıklar, uyku kalitesini bozarak gece boyunca uyanma sıklığını artırabilir.
(Ayşe Candan)