Yapılan bir araştırmaya göre, kullanıcıların %45'i sosyal medyada gördükleri reklamların yanlış ya da yanıltıcı bilgiler içerdiğini düşünüyor. Özellikle sağlık, güzellik ve finansal hizmetlerle ilgili reklamların gerçeklikten uzak iddialar içerdiği belirtiliyor. Örneğin, belirli bir süre içinde kilo verdirme vaatlerinde bulunan ürünlerin çoğunun bilimsel temele dayanmayan iddialara sahip olduğu tespit edildi.
Tüketici derneklerinin raporlarına göre, yanıltıcı reklamlar sadece tüketicilerin parasını boşa harcamasına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda sağlık gibi hayati riskler de doğurabiliyor. Pek çok kişi, bu tarz reklamlarla satın aldığı ürünleri kullanırken ciddi yan etkilerle karşılaşabiliyor. Ayrıca finansal dolandırıcılık tarafında da tüketicilerin hassas bilgileri tehlikeye atılıyor.
Bir diğer problem ise bu reklamların genellikle yasal boşluklardan faydalanarak yayımlanması. Reklamların doğruluğunu denetlemek için platformlara büyük sorumluluk düşerken, devletlerin de bu konuda net düzenlemeler yapması gerektiği konuşulan konular arasında yer alıyor. Avrupa Birliği ve Amerika gibi bölgelerde, sosyal medya reklamlarının regülasyonu üzerine çalışmalar sürerken, Türkiye'de de bu konu gittikçe önem kazanıyor. Geçtiğimiz aylarda Ticaret Bakanlığı tarafından yanıltıcı reklamlara yönelik denetimlerin sıklaştırıldığına dair açıklamalar yapılmıştı. Ancak uzmanlar, yalnızca yasal düzenlemelerin değil, aynı zamanda kullanıcı bilincinin de artırılması gerektiğini savunuyor.
(Özkan Güngörmez)