Günümüzün hızla gelişen dijital dünyasında, bulut bilişim, yapay zeka (AI) ve 5G gibi teknolojiler, altyapı yatırımlarının merkezinde yer alıyor. Özellikle bulut bilişim, şirketlerin esneklik kazanmasına ve operasyonel maliyetlerini düşürmesine olanak tanıyor. Yapay zeka ise veri analitiği ve otomasyon süreçlerinde devrim yaratıyor. Araştırmalara göre, 2024 yılına kadar dünya genelinde büyük işletmelerin %75'inden fazlası bulut tabanlı altyapıya geçiş yapmış olacak.
Bunun yanı sıra, 5G teknolojisinin yaygınlaşması ile birlikte, IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazlarının sayısında büyük bir artış bekleniyor. Bu durum, ağ altyapısının daha dayanıklı ve hızlı olmasını gerektirirken, güvenlik tehditlerini de artırıyor.
Teknolojik altyapının gelişmesiyle birlikte, siber güvenlik tehditleri de giderek karmaşık hale geliyor. Verilerin korunması, ağ güvenliği ve kimlik yönetimi, güvenlik mimarilerinin temel unsurlarını oluşturuyor. Yapılan araştırmalar, 2024 yılında dünya genelinde siber güvenlik harcamalarının 200 milyar doları aşacağını gösteriyor. Bu da şirketlerin ve devletlerin bu alana ne kadar ciddi yatırımlar yaptığını gözler önüne seriyor.
Zero Trust (Sıfır Güven) mimarisi, bu alandaki en önemli trendlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu model, her erişim talebinin kimliğini doğrulamaya ve sürekli izlemeye dayanıyor. Araştırma bulguları, Zero Trust modelinin, geleneksel güvenlik yaklaşımlarına kıyasla %50 daha etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye, teknolojik altyapı ve güvenlik mimarileri alanında büyük adımlar atan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) ve Türkiye'nin 5G çalışmaları, bu alanda atılan en önemli adımlardan bazıları. TRAI'nin raporlarından yapılan derlemeye göre, Türkiye, 2030 yılına kadar yapay zeka alanında dünyanın en gelişmiş ilk 20 ülkesi arasına girmeyi hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda, Türkiye'de yapay zeka tabanlı güvenlik çözümlerine yapılan yatırımlar da giderek artıyor.
(Sercan Uslubaş)