Tiroid bezinin işlev bozuklukları, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın sağlık sorunlarından biridir. Ancak yapılan araştırmalar, tiroid hastalıklarının kadınları erkeklere oranla 5 kat daha fazla etkilediğini ortaya koyuyor. Bu durum, kadınların hormonal yapılarındaki farklılıklar ve bağışıklık sistemlerinin daha hassas olmasından kaynaklanıyor. Tiroid bozuklukları, özellikle hipotiroidi ve hipertiroidi olarak bilinen durumlarla kendini gösterebiliyor ve bu hastalıklar, kadınların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebiliyor.
ABD'de yapılan geniş çaplı bir araştırma, kadınlarda tiroid hastalıklarının prevalansının erkeklere göre 5 kat daha yüksek olduğunu doğruladı. Araştırmada, 40 yaş üstü kadınların 'inin hipotiroidi ya da hipertiroidi ile mücadele ettiği belirlendi. Aynı yaş grubundaki erkeklerde ise bu oran sadece %3 seviyesindeydi. Tiroid hastalıklarının kadınlarda daha sık görülmesinin nedenleri arasında hormonal değişiklikler ve bağışıklık sistemine bağlı faktörler öne çıkıyor.
Tiroid sorunları, genellikle iki ana hastalık tipiyle kendini gösterir: hipotiroidi ve hipertiroidi. Hipotiroidi, tiroid bezinin yeterli miktarda tiroid hormonu üretmemesi durumudur. Bu hastalık, özellikle kadınlarda yorgunluk, kilo alımı, saç dökülmesi ve soğuğa karşı hassasiyet gibi belirtilerle kendini gösterir. Hipertiroidi ise tiroid bezinin aşırı hormon üretmesi sonucu ortaya çıkar ve kalp çarpıntısı, kilo kaybı, sinirlilik gibi belirtilerle seyreder.
Araştırmalara göre, kadınlar bu hastalıklar açısından daha yüksek risk altında. Özellikle otoimmün hastalık olan Hashimoto tiroiditi, kadınlarda daha yaygın olarak görülür ve bu durum tiroid bezinin iltihaplanmasına ve hipotiroidiye yol açar. Yine otoimmün bir hastalık olan Graves hastalığı, kadınlarda hipertiroidiye neden olur ve bu hastalık da kadınlar arasında daha yaygındır.
Kadınlarda tiroid hastalıklarının daha yaygın olmasının nedenlerinden biri de otoimmün hastalıkların kadınlarda daha sık görülmesidir. Araştırmalar, kadınların bağışıklık sisteminin erkeklere göre daha hassas olduğunu ve bu nedenle otoimmün hastalıklara daha yatkın olduklarını göstermektedir. Tiroid bozuklukları da bu bağışıklık sistemi sorunlarının bir sonucu olarak gelişir.
Tiroid hastalıklarının belirtileri, genellikle başka sağlık sorunlarıyla karıştırılabileceği için hastalığın teşhisi gecikebilir. Özellikle kadınlarda yorgunluk, depresyon, kilo değişiklikleri gibi belirtiler farklı nedenlere dayandırılabilir. Bu nedenle, tiroid fonksiyon testleriyle erken tanı konulması büyük önem taşır.
Uzmanlar, özellikle 40 yaş üstü kadınların düzenli olarak tiroid fonksiyonlarını kontrol ettirmeleri gerektiğini vurguluyor. Tiroid sorunları erken teşhis edilirse, ilaç tedavisi ile kolayca kontrol altına alınabilir. Hipotiroidi durumunda tiroid hormonu takviyesi yapılırken, hipertiroidi tedavisinde ise tiroid hormonunun aşırı üretimini baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır.
(Sercan Uslubaş)