Türkiye'nin artan küresel rolü ve yabancı yatırımların ülkeye akışı, hukuki belgelerin çevrilmesine olan talebi artırdı. 2022 yılında Türkiye’ye gelen yabancı doğrudan yatırımlar, bir önceki yıla göre oranında artış gösterdi. Bu yatırımlar, genellikle karmaşık hukuki süreçleri ve detaylı belgeleri içeriyor. Yabancı şirketler ve yatırımcılar, yerel yasal düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla hukuki belgelerin doğru çevirisine ihtiyaç duyuyor.
Aynı zamanda, Avrupa Birliği’yle yürütülen müzakereler ve Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardaki aktif rolü, hukuki süreçlerde daha fazla sayıda yabancı dilde belgeyle karşılaşılmasına neden oluyor. Örneğin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Türkiye'den yapılan başvuruların sayısı her geçen yıl artıyor ve bu başvuruların büyük çoğunluğu çeviri hizmeti gerektiriyor.
Yapay zeka teknolojileri, hukuki çeviri ihtiyacını karşılamada hız ve doğruluk açısından büyük avantajlar sunuyor. Geleneksel çeviri yöntemlerinde insan çevirmenlerin yaptığı çeviriler detaylı ve güvenilir olmasına rağmen, zaman açısından verimsiz olabiliyor. YZ destekli çeviri araçları, büyük miktarda veriyi kısa sürede işleyebilme kapasitesi sayesinde çeviri süreçlerini hızlandırabiliyor.
OpenAI gibi yapay zeka platformları tarafından geliştirilen çeviri algoritmaları, hukuki jargon ve dil karmaşıklığını anlayarak daha doğru sonuçlar üretebiliyor. Bu teknolojiler, hukuki metinlerde sıkça kullanılan karmaşık terimlerin ve ifadelerin anlamını öğrenebiliyor ve bu sayede daha tutarlı çeviriler sunabiliyor. Ancak, YZ teknolojilerinin henüz tam anlamıyla insan çevirmenlerin yerini alması mümkün değil. Özellikle hukuki belgelerde bağlamın doğru anlaşılması ve kültürel farklılıkların gözetilmesi kritik önem taşıyor.
Türkiye’de yapay zeka tabanlı çeviri teknolojilerinin kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Özellikle büyük hukuk büroları ve uluslararası şirketler, zaman ve maliyet tasarrufu sağlamak amacıyla bu teknolojileri kullanmaya başlıyor. Bununla birlikte, Türkiye’deki hukuk fakülteleri ve dilbilim bölümleri, öğrencilere bu yeni teknolojilerin kullanımı konusunda eğitimler vermeye başladı. Yapay zeka destekli çeviri araçları, genç çevirmenler için kariyer fırsatları da sunuyor.
Yine de, hukuki çeviri alanında yapay zeka teknolojilerinin tam potansiyeline ulaşması için hala yapılması gereken çalışmalar bulunuyor. Özellikle Türkçe’nin dil yapısı ve hukuki terminolojisinin YZ tarafından doğru bir şekilde öğrenilmesi zaman alabilir. Ayrıca, hukuki çevirilerde hata payı kabul edilemez olduğundan, bu teknolojilerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi büyük önem taşıyor.
Yapay zeka tabanlı çeviri teknolojilerinin gelişimi, Türkiye’de hukuki çeviri ihtiyacını karşılamada büyük bir fırsat olarak görülüyor. Özellikle yabancı yatırımcıların ilgisinin devam ettiği ve uluslararası anlaşmaların arttığı bir dönemde, bu teknolojilerle desteklenen çeviri süreçleri, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırabilir.
Türkiye’de hukuki çeviri sektöründeki profesyoneller, YZ’nin hız ve doğruluk konusundaki avantajlarını kullanırken, insan çevirmenlerin denetiminde çalışması gerektiğinin farkında. Bu şekilde, hatasız ve güvenilir çeviriler sağlanabilir ve uluslararası işbirlikleri güvenle sürdürülebilir.
(Sercan Uslubaş)